Önerilen Artış Oranları Memurlarla Alay Etmektir!...

BASK Samsun İl Temsilcisi Bayram Uzunoğlu; Memurlara ve emeklilerine 2022-2023 yıları için önerilen artış oranlarının memurlarla alay etmek anlamına geldiğini söyledi.

Önerilen Artış Oranları Memurlarla Alay Etmektir!...
13 Ağustos 2021 - 11:16
Uzunoğlu; açıklamasında şöyle dedi; 11 Ağustos 2021 tarihinde Hükümet ile kamu işçileri arasında imzalanan toplu iş sözleşmesi ile;
-Kamu işçileri için ilk defa taban ücret kavramına yer verilerek brüt çıplak ücretin 4.100,00 TL’ye yükseltilmesi,
-2021 yılı ilk yarısı için “% 12”, ikinci yarısı için “% 5 + enflasyon farkı”, “2022 yılı 1. ve 2. altı ayları için de “% 5 + enflasyon farkı” ödenmesi,
-Ayrıca 4772 sayılı yasadan kaynaklanan her yıl 4 adet ilave tediye (13 günlük ücret tutarı ikramiye) yanı sıra ilk defa toplu sözleşme imzalanacak taşerondan kadroya geçen işçiler için ilk yıl 30, ikinci yıl 40 günlük ücret tutarında ikramiye verilmesi,
-İmzalanan toplu iş sözleşmesi ile memurların kıdem aylığının bir benzeri olarak kamu işçilerine de çalıştıkları her yılbaşına brüt 7,00 TL hizmet zammı” ve 350 TL sosyal yardım verilmesi,
-Dönemsel artış oranları; yemek parası, aile ve çocuk yardımı, giyim yardımı ve toplu iş sözleşmelerinde yer alan ve ücrete bağlı olmayan doğum, ölüm, evlenme, yol yardımı, prim ve tazminatlar gibi diğer maktu ödemelere de aynen yansıtılması kabul edilmiştir.
Başta Türk-İş olmak üzere işçi sendikalarını bu başarılarından dolayı tebrik ediyoruz.
Aynı Hükumet Aynı Bakan: “Bu Ne Lahana Bu Ne Perhiz!”
Aradan 24 saat geçmeden aynı Hükumetin aynı Bakanı tarafından memurların toplu sözleşme taleplerine ilişkin açıklanan Hükümet teklifinde ise sendikaların tekliflerinin sunulmasının üzerinden 17 gün geçitken sonra 2022 yılı 1. yarısı için “% 5 + enflasyon farkı”, 2022 yılı 2. yarısı ile 2023 yılı 1. ve 2. yarıları için yine “% 6+ eflasyon farkı”  verilmesinin teklif edilmesi memurlar için kabul edilemez, incitici ve alay edici vahim bir durumdur.
Devletin asli ve sürekli görevlerini yurdun her köşesinde, günün her saatinde ve gerektiğinde canı pahasına yerine getiren kamu görevlilerine reva görülen artış oranları şairin;
Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul, Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa!
Deyişini haklı çıkarmaktan öte bir anlam taşımamaktadır.
Hükumetin teklifinde; memurların tekliflerindeki taban maaş artışı, 2020-2021 yılları enflasyon kayıpları, ikramiye ve diğer taleplerden bahis yoktur.
3600 ek gösterge sorunu ve sözleşmeli personel ilişkin yapılan açıklama ise bir ayıbın örtülmesi için kullanılan sosyal sostan öte bir anlam taşımamakta ve nihayetinde bitmeyecek bir komisyon çalışmasının başlatılacağının haber verilmesidir.
Bask Olarak Sendikaları Uyarmıştık
Toplu sözleşme görüşmeleri öncesinde masaya oturacak sendikaları uyarmıştık:
Hükümete görüşmelerin başlamasından 1 hafta önce teklifinizi verdiğinize ve Hükumetin sadece yüzdelik artış açıklayacağını Mısır’daki sağır sultan bildiğine göre, ilk toplantıya Hükümetin teklif ile gelmemesi halinde “masadan kalkın” diye uyarmıştık.
Memur-Sen ve Kamu-Sen’in açıkladığı ortak teklifin, uyuşmazlık halinde “ortak eylem planı”nın da açıklanması ve Hükumet üzerinde baskı oluşturulması gerektiğini açıkladık.
Ortak teklifte yer alan hususların tartışılarak kararlaştırılacağı hatırlatılarak genel taleplerle ilgili toplantıların her gün yapılması gerektiği belirttik.
Bu uyarılarımı her toplu sözleşme öncesinde yaptık.
Dağ Fare Doğurdu
Şimdi dağ fare doğurdu
Görüşmelerin canlı yayımlanması talebimiz kabul görmedi, masada kimin ne konuştuğunu bilmiyoruz
Memur-Sen + Kamu-Sen ortak teklifi ve teklif sahiplerinin “olmazsa olmaz”larını, varsa “kırmızı çizgileri”ni de bilmiyoruz.
Memur-Sen’in,  “dayanışma aidatı”na verdiği önemin binde birini toplu sözleşme teklifine vermediğinim, geçmiş uygulamalar ve davranışlarından biliyoruz.
Ortak teklif sahibi sendikaların dişe dokunur eylem yapmayacaklarından, türlü ayak oyunları ile konuyu Hakem Kuruluna taşıyarak hem kendilerini hem de Hükümeti kurtarmaya çalışacaklarından eminiz.
Memur-Sen + Kamu-Sen ortaklığı”nın tekliflerin karşılanması için mücadele etmek için değil, günahı tabana yaymak için oluşturulduğu açıkça anlaşılmaktadır.
BASK olarak yıllardan beri özgür toplu sözleşme ortamının sağlanması için talep edilen hususların kanun metinlerinden ayıklanarak masada kararlaştırılmasını istedik.
Hakem Kurulu yapısının düzeltilmesini ve sosyal tarafların eşit temsilini istedik.
Söylediklerimizin bizi haklı çıkarmasından gurur duymuyoruz, ders çıkarılmamasına üzülüyoruz.
Şimdi masaya oturan sendika ve konfederasyonları önemli bir görev beklemektedir.
Toplu sözleşme sürecinin bitmesine 9 gün kala vakit kaybeden ortak eylem planını açıklamak ve hizmet üretiminden gelen gücü kullanarak taleplerin karşılanmasını sağlamaktır.
Masada olsun olmasın tüm tarafları, sendikalı olsun olmasın tüm kamu görevlilerini ortak mücadeleye çağırıyoruz.
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum