Recep ÖZYURT

Recep ÖZYURT


Terör ve Propaganda (3)…

18 Kasım 2022 - 22:37

Propaganda ve terörün…
Ön açıklamalarından sonra…
Neden birbirinden…
Ayrı düşünülemeyeceğinin…
Çarpıcı örneklerinden birisini…
Günümüzde yaşıyoruz…
Şerefsiz bebek katilleri…
En son TSK’nin…
Kimyasal silah kullandığını…
İddia ederek bir video paylaştılar…
Kendileri de biliyorlar ki…
Bu iddialarını ispat etmeleri…
Mümkün değil…
Çünkü TSK’da kimyasal silah yok…
Ben 25 yıllık onurla ve gururla…
Görev yaptığım…
Üniformasın taşıdığım…
Görevim sırasında…
Silah ve cephane dahil…
Her türlü malzemenin…
Zimmetini aldım ve gördüm…
TSK’nde Kimyasal Silah Yok…
O videodaki görüntüler…
Ya çok iyi bir taklit etme…
Ya da cevabı…
Saddamı’ın Halepçe’ye…
Kimyasal silah kullanımından sonra…
Uluslar arası bir gözlem ekibiyle…
Bölgeye gelen…
İngiliz Gazetecinin yazdıklarında görelim…
‘’34 yıl önce Irak askerleri…
Kimyasal silah kullanarak…
Kuzeyde Kürtlerin yaşadığı…
Halepçe kentinde binlerce sivili öldürdü…
16 Mart 1988'de Halepçe'ye yapılan…
Kimyasal silahlı saldırı sonucunda…
Ortaya çıkan görüntü…
Hayatımda gördüğüm en kötü görüntüydü…
Sokaklar, duvar dipleri…
Kıvrılmış cesetlerle doluydu…
Saddam Hüseyin'in askerlerinin…
Halepçe'nin Kürt nüfusuna…
Ders vermek için…
Rastgele attıkları sinir gazlarından…
Korunmanın yolu yoktu…
Halepçe katliamında 5.000'e yakın…
İnsanın hayatını kaybettiği sanılıyor…
Sinir gazı ve hardal gazı…
Neden ölmüştü bu insanlar?..
İran-Irak Savaşı'nın son haftalarında…
Halepçe halkı, İran askerlerini…
Sevinçle karşıladıkları için olmuştu bunlar.
Saddam Hüseyin ve "Kimyasal Ali" lakaplı…
Kuzeni Ali Hasan el Macid…
Onlara "ders vermek" istemişti…
Irak hava kuvvetleri Halepçe'de…
Değişik kimyasal silahlar kullandı:
VX, Sarin ve Tabun gibi sinir gazları yanında…
Çok daha korkunç ve ilkel olan…
Birinci Dünya Savaşı'ndan kalma…
'’Hardal gazı'' bunlar arasındaydı…
Kullanılan bombalardan bazıları…
Bugün Halepçe'de bir müzede sergileniyor…
Çoğunun içinde bir pervane bulunuyor…
Kimyasal maddeleri karıştırmak için…
Gazlı saldırıdan önce…
İki gün üst üste bildik konvansiyonel bombalarla…
Saldırı yapılmıştı…
Kimyasal Ali…
Adeta gazların etkisini artırmak için…
Evlerin camlarını kırmayı planlamıştı…
İran Hava Kuvvetleri…
Benim de içinde bulunduğum…
Küçük bir grup yabancı gazeteciyi…
Halepçe'ye götürdü…
İran hükümeti, Saddam Hüseyin'in…
Kendi halkına karşı işlediği suçu sergileyerek…
Bir propaganda zaferi kazanacağını düşünüyordu.
İranlı yetkililer biz gittiğimizde görelim diye…
Saldırıdan sağ kurtulanların…
Ölülerini gömmesini engellemişti…
Peki kaç kişi ölmüştü Halepçe'de?..
Belçikalı bir kimyasal silah uzmanıyla dolaşıp…
Cesetleri saymaya çalışmıştık…
Zaman azdı…
Iraklılar bizim orada olduğumuzu biliyordu…
Bizim oraya inişimiz sırasında…
Helikopterlerimize ateş açmışlardı…
Belki bize karşı kullanmak üzere…
Yeni kimyasal silahlarla…
Geri geleceklerini düşünüyorduk…
Bu nedenle sayma işlemimiz…
Acele ve yetersiz olmuştu…
Ama 5 bin ceset olduğunu…
Tahmin ediyorduk…
Bazıları da dağ yolundan..
İran'a geçmeye çalışırken…
Dağ eteklerinde ölmüştü…
Bu rakam kesin olmasa da…
Halepçe saldırısı konusunda…
Uzman kişilerce…
Genel kabul görmüş bulunuyor.
Aradan 34 yıl geçti…
Ama dehşet sona ermiş değil…
Bombardıman sırasında…
Sığınak olarak kullanılan bodrumlarda…
Hâlâ hardal gazı kalıntılarına rastlanıyor…
Hızla buharlaşan sinir gazının tersine…
Hardal gazı havadan daha ağır olduğu için…
Dibe çökerek küçük baloncuklar oluşturuyor…
Ve bugün bile tehlike arz ediyor…
İçinde bulunduğum ekip…
Bir evin bodrum katına inmişti…
Oradaki eski halıda saklı kalan gaz artıkları…
Gözlerimizde yanmaya ve…
Saatler süren baş ağrısına yol açmıştı…
Yerde, gaz soluyarak ölmüş ve…
Kaskatı olmuş iki sıçan ve…
Bir kedi iskeleti vardı…
Yakındaki başka bir bodrumda…
Yine gaz kalıntısını soluyan…
Bir adamın öldüğünü söylediler…
İngiltere'nin Porton Down'daki…
Askeri araştırma laboratuvarının…
Eski çalışanlarından kimyasal silah uzmanı…
Hamish de Bretton-Gordon…
Bölgedeki Kürt yönetimine…
Halepçe'deki gaz kirliliğine…
Çözüm yolları konusunda…
Danışmanlık yapmıştı…
Bretton-Gordon 10 yıl önce…
Hala sürdürülen…
Bu çalışmalar hakkında şunları söylüyordu:
"Yeni bina yapıldığında temel kazılırken…
Hardal gazı baloncuklarına rastlanıyor…
Ve bu yüzden insanlar ölüyor. ..
Bu konuda yardımcı olmaya çalışıyoruz…
Gaz belirtisi görürsek…
İnsanları koruyucu önlemler almak istiyoruz…
Halepçe temizlendiğinde…
Diğer bölgeler gibi kalkınabilir…"
Bretton-Gordon…
Halepçe'de kullanılan kimyasal silahları…
Saddam Hüseyin'e kimin sağladığı sorusuna…
Cevap vermenin de…
Mümkün olabileceği görüşünde…
'Gazların kaynağı tespit edilebilir'
"Bodrumlarda rastladığımız gibi…
Toplu mezarlarda da…
Hardal gazı kalıntılarına…
Ulaşmayı ümit ediyoruz….
Ve bu gazı…
Temel molekül bileşenlerine ayırabilirsek…
Eldeki örneklerle kıyaslama olanağımız olacak."
Bretton-Gordon böylece…
Hardal gazının kimyasal bileşenlerini…
Hangi ülke, hatta hangi fabrika…
Kaynaklı olduğunun tespit edilebileceğine inanıyor…
Ancak aynı şey sinir gazları için geçerli olamayacak…
"İmalatçılardan örnek almak zor olacaktır…
Ama bunu yapar ve kaynak bulunursa…
Ortaya güçlü bir delil çıkmış olacak…
Ve Uluslararası Ceza Mahkemesi…
Bu konuda karara varmak durumunda kalacaktır...
Ama Irak'taki mevcut kimyasal depolardan…
Örnek alınıp…
Bunlar üzerinde çalışmak da mümkündür."
Bu çalışmaların…
(ve sonraki yıllarda örneğin Suriye'de…
Tanık olunan kimyasal silah saldırılarıyla ilgili…
Araştırmaların) yıllar sonra…
Henüz Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne…
Ulaşmış bir sonucu yok.
Ve bu korkunç silahları…
Kasıtlı olarak tedarik eden…
Yabancı şirketler cezasız kaldığı sürece…
Bu trajik sayfanın kapanması…
Mümkün görünmüyor.
'Boynumuzun borcu'
Büyük bir kimyasal savaş gücüne…
Sahip Rusya'nın o dönemde…
Saddam Hüseyin'e…
İstediği malzemeyi sağladığı düşünülüyor…
Dönemin Batı Almanya hükümeti de…
Kimyasal silahların satışını yasaklayan…
Uluslararası anlaşmalardan muaftı…
Başka ülkeler de işin içinde olabilir…
Peki Halepçe'deki korkunç acılardan…
Olumlu herhangi bir sonuç çıktı mı?..
Tuhaf ama, evet…
Burada olanlar uluslararası arenada…
Vicdanları rahatsız etti…
Ve üç yıl sonra İngiltere ve ABD…
Kuzey Irak üzerinde uçuş yasağı ilan etti…
Bu durum Saddam'ın…
Kürtlere saldırmasına engel olduğu gibi…
Onların Bağdat'ın…
Denetimi dışında kalkınmasını da sağladı…
1990'lardan itibaren elde edilen…
Petrol gelirleri…
Halepçe de dahil olmak üzere…
Kürt kentlerinde…
Büyük bir dönüşüme yol açtı…
Fakat Halepçe'de hiç kimse…
1988'de o gün yaşananları…
Asla unutamaz…
Bu olay hakkında konuşanlar…
Onlarca yıl sonra…
Hâlâ gözyaşlarını tutamıyor…
Bombaların kimyasal etkisiyle…
Bağlantılı olabilecek…
Kanser vakaları ise…
Yıllar sonra hâlâ etkisini gösteriyor…’’
İngiliz gazetecinin görüşleri böyle…
Çocuk katillerinin videosuna…
Ya iyi rol yapmışlar…
Ya da demiştim…
Kendilerine saklanacak ter hazırlayan…
Şerefsizlerin…
Yaptıkları kazılar sonucunda…
Ortaya çıkan…
Halep’çe katliamının…
Artıklarına maruz kalmış olup…
Bunu fırsata çevirmiş…
Kimileri Kara Propaganda diyorlar ama…
Bana göre Gri Propaganda
Yapmış olabilirler…
Çünkü ispat edemezler ancak…
Akıllarda soru işareti bırakırlar…
Ancak inkar edilemez bir gerçek var ki…
TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNDE…
Dünya üzerinde hiçbir orduda görülmeyen…
Bir vakar ve bir asalet var ki…
Savaştıkları zaman…
Düşmanlarına karşı…
İnsanlık dışı hiçbir davranış ve stratejiye…
Başvurmaz ve her zaman alnının akıyla…
Zaferini kazanır…
NOT: Bu yazı dizisi kısmen alıntıdır…
Devam Edecek…
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum