OFİS- SEN 6. KURULUŞ YILDÖNÜMÜNÜ KUTLADI.
Samsun Ofis-Sen Samsun İl Başkanı Fevzi Gül, İl Sekreteri Mustafa Topal ve beraberindeki yönetim kurulu üyeleri, sendika üyeleri ve kamu çalışanları ile birlikte sendikanın 6

18 Aralık 2015 - 18:10
Samsun Ofis-Sen Samsun İl Başkanı Fevzi Gül, İl Sekreteri Mustafa Topal ve beraberindeki yönetim kurulu üyeleri, sendika üyeleri ve kamu çalışanları ile birlikte sendikanın 6.kuruluş yıldönümünü hep birlikte kutladılar.
[gallery ids="40658,40659,40660"]
DESK-(Demokratik Sendikalar Konfederasyonu)'na bağlı Ofis-sen Samsun İl Başkanı Fevzi Gül, OFİS-SEN’in 6.kuruluş yıldönümü ile ilgili olarak bir basın açıklaması yaparak; “varlığımız birilerini rahatsız etse de, kamu çalışanlarının desteği ve gücü bizimle olduğu sürece bu kutlu yolda yürümeye devam edeceğiz” dedi.
Fevzi Gül, “Ofis-Sen olarak; çalışma hayatında çağdaş sendikacılık anlayışını ve demokratik kültürü egemen kılmak, kamu çalışanlarının üretimden gelen tartışılamaz doğal emek ve söz hakkını savunmak üzere yola çıktık. Toplumun ve temsil ettiklerimizin aslında uzun zamandan beri talep ettiği, ancak şahsi emellerini kamu çalışanlarının ortak menfaatlerinden üstün tutan bazı oligarşik zihniyetlerin ısrarla ötelediği çalışanların haklarını savunmak ve kamu sendikacılığında çağdaş normları egemen kılmak üzere önemli bir görev üstlenmiş bulunmaktayız” dedi.
Bazı Sendikalar Siyasetin Arka Bahçesi Haline Geldi
Gül, sendikaların hak arama mücadelesinden uzaklaştığını belirterek, bazı sendikaların siyasetçilerin sözcüsü, hatta arka bahçeleri konumuna geldiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti; Gül, “sendikalar, çalışanların emek ve alın teri için mücadele ederken, siyasette ya da siyasete yakın çevrelerde bir yer edindikten sonra, varlık nedenleri olan hak arama mücadelesinden uzaklaşabilmektedirler. Yöneticilerdeki olası siyaset hastalığının sonucu olarak ortaya çıkan akıl tutulması, sendikal yaşamı tehdit eden büyük tehlike olarak göze çarpmaktadır. Hatta bazı sendikalar siyasetin sözcüsü olmayı bırakın, resmen arka bahçeleri konumuna gelmiştir. Ülkemizde sendikaları siyasi iktidarlara ya da devlete yandaş, oyundaş olarak görmek, sendikaları arka bahçe gibi kullanmak, sendikaları ait olunan ideolojinin dolgu malzemesi olarak kullanmak gibi yanlış yola sapılabilmektedir. Üzülerek ifade etmek gerekir ki bugün sendikalar yeterince özgür ve güçlü değiller. Çeşitli baskı araçlarıyla örülmüş barikatlarla karşı karşıya bulunuyorlar. Yapılması gereken, bütün bu barikatların ortadan kaldırılıp, çalışanların özgür düşünce ve iradelerinden ilham ve güç alan sendikacılık kültürünün yaşama geçirilmesidir. Sendikalar, sivil bir duruşa sahip olmalı, demokratik pozisyonlarını her fırsatta sürdürmeli, katılımcılığı öngörmeli ve her halükârda özgürlükçü olmalıdırlar. Amaç; çoğulcu, katılımcı, özgür ve demokratik bir sendikal anlayış çerçevesinde yapılanmak ve çalışma hayatını buna göre düzenlemek olmalıdır.
Çalışma refahı yüksek bir topluma ancak bu yolla ulaşılabilecektir. Sendikal birlik anlayışı, insan zaaflarının sendika yönetimlerinde boy gösterdiği anlarda çözüm yoludur. Hiçbir yönetim, sendikayı kişisel çıkarlar birliğine dönüştürmemelidir. Sendika yöneticileri Demokrasiyi kürsü söyleminden çıkarmalı, öncelikle kendi şahsında içselleştirmelidir. Demokrasiyi şahsi ikbal, saltanat ve ağalık düzeni için bir araç olarak kullanmamalıdır. Çünkü sendikalar kaynağını toplumsal zihniyetten alan özgürlük ve demokratik haklar birliğidir. Sendika içerisindeki her birey sendikal yaşamın ana unsurudur. Ancak bu unsurların eşitlikçi ve mücadeleci katılımıyla sendikalar örgütsel işlevini yerine getirebilecek ve kamuoyunda saygın bir konuma erişebileceklerdir. Sendikaların amacı, toplumun umumi menfaati olmalıdır. Adaletin tam anlamıyla tesis edilmesi olmalıdır. Her bireyin temel hak ve özgürlüklere kavuşması olmalıdır. Ofis-Sen; hizmet siyasetinin, birlik siyasetinin, insan odaklı siyasetin yegâne adresi olacaktır. Biz “İnsanı yücelt ki devlet yücelsin” anlayışıyla bu yola çıktık. Sendikaları daha etkin bir demokratik kurum haline getirerek yeniden tesis etmek, önceliğimiz olacak. Ofis-Sen olarak hedefimiz; toplumun her kesiminden gelen ortak anlayışı esas alan, ülkemizin milli ve manevi değerlerine saygılı, katılımcı, özgürlükçü, eşit ve demokratik bir yapıda sendikal hareket tesis etmek olacaktır.
Varlığımız birilerini rahatsız etse de kutlu yolda yürümeye devam edeceğiz
Sendikacılığın kâğıt üzerinde kaldığı, bir istikbal aracına dönüştüğünü üzülerek müşahede ettiğimiz mevcut sendikal anlayışa karşı çıktık. İnsanların nasıl 3 kuruşa satıldıklarını hep beraber gözlemledik. İnsanların nasıl inançlarından koptuklarını makam mevki ve para uğrunda dostlarını sattıklarına şahit olduk. Bütün baskılara rağmen davamızdan taviz vermedik ve direndik. Arkadaşlarımızın hiç biri kendi kulvarlarında bulundukları yerlerde şahsi ikbal peşinde olmadılar ve bu uğurda bedeller ödediler. Bu zorluklara rağmen çeşitli kademelerde yönetime gelen arkadaşlarımızı hiçbir zaman istismar etmedik ve bunları kullanmadık. İşte bu anlayışa karşı çıktığımız için birileri bizlerden rahatsızlık duydu. Ancak şu husus iyi bilinmelidir ki; varlığımız birilerini rahatsız etse de, kamu çalışanlarının desteği ve gücü bizimle olduğu sürece bu kutlu yolda yürümeye devam edeceğiz. Demokratik kültürün sendikalara egemen olması ve kamu çalışanlarının emek ve alın teri mücadelesine olmaya devam edeceğiz. Zira üzerimizdeki yük, emeğin yüküdür ve kutsaldır. Yılmadan mücadelemize devam edeceğiz. Bu hareket bu ülke için ve çalışanlar için bir milat olacaktır. Artık ülkemizde sendikal yönetim anlayışı değişecek, sendikalarda demokratik kültür koşulsuz egemen olacak ve ağaların değil kamu çalışanlarının söz sahibi olduğu sendikalar çalışma yaşamında hak ettiği yerini alacaktır. Einstein'ın, "Karşılaştığınız sorunları, onları yaratan düşünce tarzı ile çözemezsiniz" sözü, hepimiz için yol gösterici olabilir.
Bu davada kendini bozmadan yanımızda dik duran, satılmayan sendikamızı ayakta tutmak için her türlü gayreti ve fedakârlığı gösteren başta teşkilat mensuplarımız, iş yeri temsilcilerimiz ve üyelerimiz ile bize destek veren bürokrat, siyasetçi ve tüm dostlarımıza gönülden teşekkür ediyoruz.
Kutlu yürüyüşümüz tüm kamu çalışanlarıyla birlikte devam edecektir. Gelin Türkiye’de bir şeyleri değiştirelim. Yaşanabilir, müreffeh adil paylaşımın sağlandığı, gelir adaletsizliğinin son bulduğu bir toplumu birlikte kuralım. Kamu çalışanlarının desteği devam ettikçe bizler bu yolda bıkmadan usanmadan devam edeceğiz.
Sendikamızın kuruluş yıldönümü ülkemize teşkilatımıza ve kamu çalışanlarına hayırlı olsun. Kutlu olsun…
[gallery ids="40658,40659,40660"]
DESK-(Demokratik Sendikalar Konfederasyonu)'na bağlı Ofis-sen Samsun İl Başkanı Fevzi Gül, OFİS-SEN’in 6.kuruluş yıldönümü ile ilgili olarak bir basın açıklaması yaparak; “varlığımız birilerini rahatsız etse de, kamu çalışanlarının desteği ve gücü bizimle olduğu sürece bu kutlu yolda yürümeye devam edeceğiz” dedi.
Fevzi Gül, “Ofis-Sen olarak; çalışma hayatında çağdaş sendikacılık anlayışını ve demokratik kültürü egemen kılmak, kamu çalışanlarının üretimden gelen tartışılamaz doğal emek ve söz hakkını savunmak üzere yola çıktık. Toplumun ve temsil ettiklerimizin aslında uzun zamandan beri talep ettiği, ancak şahsi emellerini kamu çalışanlarının ortak menfaatlerinden üstün tutan bazı oligarşik zihniyetlerin ısrarla ötelediği çalışanların haklarını savunmak ve kamu sendikacılığında çağdaş normları egemen kılmak üzere önemli bir görev üstlenmiş bulunmaktayız” dedi.
Bazı Sendikalar Siyasetin Arka Bahçesi Haline Geldi
Gül, sendikaların hak arama mücadelesinden uzaklaştığını belirterek, bazı sendikaların siyasetçilerin sözcüsü, hatta arka bahçeleri konumuna geldiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti; Gül, “sendikalar, çalışanların emek ve alın teri için mücadele ederken, siyasette ya da siyasete yakın çevrelerde bir yer edindikten sonra, varlık nedenleri olan hak arama mücadelesinden uzaklaşabilmektedirler. Yöneticilerdeki olası siyaset hastalığının sonucu olarak ortaya çıkan akıl tutulması, sendikal yaşamı tehdit eden büyük tehlike olarak göze çarpmaktadır. Hatta bazı sendikalar siyasetin sözcüsü olmayı bırakın, resmen arka bahçeleri konumuna gelmiştir. Ülkemizde sendikaları siyasi iktidarlara ya da devlete yandaş, oyundaş olarak görmek, sendikaları arka bahçe gibi kullanmak, sendikaları ait olunan ideolojinin dolgu malzemesi olarak kullanmak gibi yanlış yola sapılabilmektedir. Üzülerek ifade etmek gerekir ki bugün sendikalar yeterince özgür ve güçlü değiller. Çeşitli baskı araçlarıyla örülmüş barikatlarla karşı karşıya bulunuyorlar. Yapılması gereken, bütün bu barikatların ortadan kaldırılıp, çalışanların özgür düşünce ve iradelerinden ilham ve güç alan sendikacılık kültürünün yaşama geçirilmesidir. Sendikalar, sivil bir duruşa sahip olmalı, demokratik pozisyonlarını her fırsatta sürdürmeli, katılımcılığı öngörmeli ve her halükârda özgürlükçü olmalıdırlar. Amaç; çoğulcu, katılımcı, özgür ve demokratik bir sendikal anlayış çerçevesinde yapılanmak ve çalışma hayatını buna göre düzenlemek olmalıdır.
Çalışma refahı yüksek bir topluma ancak bu yolla ulaşılabilecektir. Sendikal birlik anlayışı, insan zaaflarının sendika yönetimlerinde boy gösterdiği anlarda çözüm yoludur. Hiçbir yönetim, sendikayı kişisel çıkarlar birliğine dönüştürmemelidir. Sendika yöneticileri Demokrasiyi kürsü söyleminden çıkarmalı, öncelikle kendi şahsında içselleştirmelidir. Demokrasiyi şahsi ikbal, saltanat ve ağalık düzeni için bir araç olarak kullanmamalıdır. Çünkü sendikalar kaynağını toplumsal zihniyetten alan özgürlük ve demokratik haklar birliğidir. Sendika içerisindeki her birey sendikal yaşamın ana unsurudur. Ancak bu unsurların eşitlikçi ve mücadeleci katılımıyla sendikalar örgütsel işlevini yerine getirebilecek ve kamuoyunda saygın bir konuma erişebileceklerdir. Sendikaların amacı, toplumun umumi menfaati olmalıdır. Adaletin tam anlamıyla tesis edilmesi olmalıdır. Her bireyin temel hak ve özgürlüklere kavuşması olmalıdır. Ofis-Sen; hizmet siyasetinin, birlik siyasetinin, insan odaklı siyasetin yegâne adresi olacaktır. Biz “İnsanı yücelt ki devlet yücelsin” anlayışıyla bu yola çıktık. Sendikaları daha etkin bir demokratik kurum haline getirerek yeniden tesis etmek, önceliğimiz olacak. Ofis-Sen olarak hedefimiz; toplumun her kesiminden gelen ortak anlayışı esas alan, ülkemizin milli ve manevi değerlerine saygılı, katılımcı, özgürlükçü, eşit ve demokratik bir yapıda sendikal hareket tesis etmek olacaktır.
Varlığımız birilerini rahatsız etse de kutlu yolda yürümeye devam edeceğiz
Sendikacılığın kâğıt üzerinde kaldığı, bir istikbal aracına dönüştüğünü üzülerek müşahede ettiğimiz mevcut sendikal anlayışa karşı çıktık. İnsanların nasıl 3 kuruşa satıldıklarını hep beraber gözlemledik. İnsanların nasıl inançlarından koptuklarını makam mevki ve para uğrunda dostlarını sattıklarına şahit olduk. Bütün baskılara rağmen davamızdan taviz vermedik ve direndik. Arkadaşlarımızın hiç biri kendi kulvarlarında bulundukları yerlerde şahsi ikbal peşinde olmadılar ve bu uğurda bedeller ödediler. Bu zorluklara rağmen çeşitli kademelerde yönetime gelen arkadaşlarımızı hiçbir zaman istismar etmedik ve bunları kullanmadık. İşte bu anlayışa karşı çıktığımız için birileri bizlerden rahatsızlık duydu. Ancak şu husus iyi bilinmelidir ki; varlığımız birilerini rahatsız etse de, kamu çalışanlarının desteği ve gücü bizimle olduğu sürece bu kutlu yolda yürümeye devam edeceğiz. Demokratik kültürün sendikalara egemen olması ve kamu çalışanlarının emek ve alın teri mücadelesine olmaya devam edeceğiz. Zira üzerimizdeki yük, emeğin yüküdür ve kutsaldır. Yılmadan mücadelemize devam edeceğiz. Bu hareket bu ülke için ve çalışanlar için bir milat olacaktır. Artık ülkemizde sendikal yönetim anlayışı değişecek, sendikalarda demokratik kültür koşulsuz egemen olacak ve ağaların değil kamu çalışanlarının söz sahibi olduğu sendikalar çalışma yaşamında hak ettiği yerini alacaktır. Einstein'ın, "Karşılaştığınız sorunları, onları yaratan düşünce tarzı ile çözemezsiniz" sözü, hepimiz için yol gösterici olabilir.
Bu davada kendini bozmadan yanımızda dik duran, satılmayan sendikamızı ayakta tutmak için her türlü gayreti ve fedakârlığı gösteren başta teşkilat mensuplarımız, iş yeri temsilcilerimiz ve üyelerimiz ile bize destek veren bürokrat, siyasetçi ve tüm dostlarımıza gönülden teşekkür ediyoruz.
Kutlu yürüyüşümüz tüm kamu çalışanlarıyla birlikte devam edecektir. Gelin Türkiye’de bir şeyleri değiştirelim. Yaşanabilir, müreffeh adil paylaşımın sağlandığı, gelir adaletsizliğinin son bulduğu bir toplumu birlikte kuralım. Kamu çalışanlarının desteği devam ettikçe bizler bu yolda bıkmadan usanmadan devam edeceğiz.
Sendikamızın kuruluş yıldönümü ülkemize teşkilatımıza ve kamu çalışanlarına hayırlı olsun. Kutlu olsun…
FACEBOOK YORUMLAR