HİÇ BİR ŞEHRİN SAHİP OLMADIĞI DOĞAL MİRASA SAHİBİZ

İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hazırlanan, Samsun Valiliği, Samsun Büyükşehir Belediyesi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ), Orman ve Su İşleri 11

HİÇ BİR ŞEHRİN SAHİP OLMADIĞI DOĞAL MİRASA SAHİBİZ
09 Ekim 2015 - 19:43
İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hazırlanan, Samsun Valiliği, Samsun Büyükşehir Belediyesi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ), Orman ve Su İşleri 11. Bölge Müdürlüğü, Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü ve İlkadım Belediyesi’nin destekleriyle oluşan “Tabiatta Ders Var” ve “Toprağa İlk Adım” projelerinin açılış ve protokol imza töreni gerçekleşti.

Öğrenciler, “Tabiatta Ders Var” projesi sayesinde Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti’ne giderek tabiatla iç içe ders işleyecek. “Toprağa İlk Adım” projesi ile de Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü araştırma alanlarında toprak ve çevre bilimi ile alakalı dersleri yerinde görerek alacaklar.

Serra otelde düzenlenen protokol imza törenine Vali İbrahim Şahin, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, İlkadım Belediye Başkanı Erdoğan Tok, OMÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yavuz Bayram, Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Kibar Ak, Orman ve Su İşleri 11. Bölge Müdürü Mehmet Sıddık Kılınçer, İl Milli Eğitim Müdürü Aytekin Girgin ve projede görev alacak öğretmenler katıldı.

“Tabiatta Ders Var” ve “Toprağa İlk Adım” projelerinin protokolleri Samsun Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, OMÜ, Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü, Orman ve Su İşleri 11. Bölge Müdürlüğü, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve İlkadım Belediyesi arasında imzalandı.

DAHA HIZLI KOŞMALIYIZ, DAHA HIRSLI OLMALIYIZ

Bu projenin çocukların bilinçlerini de olumlu bir biçimde etkileyeceğini belirten Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, “Bu projeler ilkokul ve ortaokul çağındaki çocukların tabiatla iç içe olmasını sağlayacak. Onların tabiatın içindeki olayların sonuçlarını görerek öğrenmelerini sağlayacak olan bir konu, çocuklarımıza yapılacak olan en güzel katkılardan biridir. Görerek öğrenmek, çocuklarımızın bilinçlerini de olumlu yönde etkileyeceği için çok önemlidir. Bu projeler, şehrimizin potansiyelini çocuklarımızdan başlayarak yöremiz insanına adım adım öğretmek gibi bir hedefe de bizleri taşıyacak. Projede görev alacak arkadaşlarımızın tümünden rica ediyorum. Bir şeyleri sahiplenerek, üzerine giderek bir aksiyon başlatmanın zamanı geldi de geçiyor bile. Türkiye’nin bütün şehirleri bir şeyler yapmak istiyor. Hiç kimse armut toplamıyor. Herkes o şehirde bir şeyler yapmak istiyor. Eğer biz bu şehirde daha fazla bir şey yapmak istiyorsak onlardan daha hızlı koşmalıyız. Daha hırslı olmalıyız diye düşünüyorum.” diye konuştu.

Doğal güzellikleri şehrin turizm potansiyeline dâhil ederek şehrin bu potansiyelini açığa çıkaracaklarını dile getiren Başkan Yılmaz, “Şehir zenginlikleri, şehrin sahip olduğu tarihsel zenginlikler, yani tarihten atalarımızdan bize gelen, bu topraklarda yaşamış olan uygarlıkların bıraktıkları tarihsel miraslar olabilir. Bu açıdan Samsun çok zengin değil. Samsunlu önemli uygarlıkların uzun süre kalarak ürettikleri tarihi değerlerin bırakıldığı topraklardan oluşmuyor. Burada da tabii Osmanlı’dan Selçuklu’dan kalan eserlerimiz var ve bunları ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Ama bunun ötesinde bizim şehrimizde Türkiye’nin hiçbir şehrinin sahip olmadığı oranda doğal miras diyebileceğimiz bir zenginliğe sahibiz. Tabiat parkı zenginliğine sahiptir. Buraları biraz daha insan hayatına dâhil etmemiz lazımdır.” Şeklinde konuştu.

KIZILIRMAK DELTASI UNESCO MİRAS LİSTESİNE ADAY

Kızılırmak Deltasının 4 ilçeyi kapsayan 50 Bin dekarlık Türkiye’nin en büyük deltası olduğunu kaydeden Başkan Yılmaz  “Bu deltanın içinde 25 Bin hektarlık bir alan 1991 yılında Ramsar alanı olarak ilan edildi. Bu alanı UNESCO’nun Dünya Tabiat Mirası Listesi’ne girmesi için teklif ettik. İlk önce geçici sonrasında kalıcı olarak adayız. Bu konudaki çabalarımız devam ediyor.

DELTAYI TEHDİT EDEN 3 TEHLİKE

Deltayı tehdit eden 3 tehlikenin varlığına değinen Başkan Yılmaz, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Birincisi çevre kirliliği ve kimyasallar. İkinci tehlike gecekondulaşma. Maalesef buradaki hazine mülkiyetlerine yönelik bir gecekondulaşma hareketi var. Bu hareketliliğin derhal durdurulup, daha önce yapılmış olanlarında derhal buralardan söküp atılması lazım. Bunu mutlaka halledeceğiz. Üçüncü tehdit ise Kızılırmak deltasının tarih içerisinde oluşumunun ana nedeni yani var olma nedeni olan ırmağın getirdiği alüvyon taşınımının kesilmesi. Biz Kızılırmak üzerine barajlar kurduk. Artık Kızılırmak üzerinden alüvyon gelmiyor. Bu durumda daha önceden oluşan o büyük alüvyon adası yavaş yavaş deniz tarafından geri alınmaya başlıyor. İşte denizin bu alanı kemirme işleminin önüne geçmek için birtakım çalışmalar başladı ama bizim de denizin bu faaliyetini yakından takip etmek ve burada gelecekte olabilecek bu deltayı tehlikeye düşürebilecek olan deniz hareketlerinden deltayı korumamız lazım. Bu konuyu Büyükşehir Belediyesi olarak en önemli konularımızdan birisi haline getireceğimi burada açıklamak istiyorum. Kızılırmak Deltası Türkiye’de hiçbir şehrin sahip olmadığı bir yerdir. Bu değere sahip çıkmalı, koruyup kollamalı, sadece korumakla kalmayıp buranın varlığını en iyi şekilde nasıl tanıtırız, buranın değerine nasıl daha fazla değer katabiliriz bunları düşünmeliyiz. Bugün burada çok mutlu oldum. Çocuklarımızın sinerjisi, onların ilgisi, onların ortaya koyduğu saf ve temiz davranışlar hepimizi etkileyecektir. Çocukların bu konuda farkındalığını oluşturmak bana göre çok önemli bir hamledir. Katkı veren herkese teşekkür ediyorum.

 

 

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum