Belediye Şirket İşçileri Kadro bekliyor!...
Hizmet-İş Sendikası Samsun Şube Başkanı Ziya Uzun, gelir vergisiyle ve kamu çerçeve protokolü yerel yönetimlere de uygulanması ilgili açıklamalarda bulundu.
22 Aralık 2022 - 10:48
Hizmet-İş Sendikası Samsun Şube Başkanı Ziya Uzun, enflasyona bağlı olarak ocak ve temmuz ayında yapılan ücret artışlarının ardından yıl içinde daha yüksek gelir vergisi dilimine girilmesi nedeniyle net ele geçen tutarlarda ciddi düşüş olduğunu, gelir vergisinin düşürülmesiyle gelir kaybının önlenebileceğini söyledi.
Ayrıca Uzun; “Kamu çerçeve protokolü yerel yönetimlere de uygulanması gerekir. Belediye şirketinde çalışanlar, kadroya alınıp çerçeve protokolünden faydalanmalıdır hatta kamu personelinin sözleşmeleri bakanlıkta yapılmakta, belediyede alt işveren olarak çalışan işçiler de kadroya dâhil edilip Bakanlık bünyesinde sözleşme yapmaları gerekmektedir.
Başkan Uzun sözlerine şu şekilde devam etti; Öyle ki durumu iyi olan belediye çalışanları yüksek ücret öderken, yanı başında ki komşu belediye ekonomik durumu öne sürerek ederek eşit ücretten kaçınmaktadır. Modernleşen dünyada işçiler yanı başında ki komşu belediye haricinde, Edirne’den Kars’a tüm belediyeler ile iletişim halinde olup maaş karşılaştırması yapmaktadır. Daha düşük ücret alan belediyelerde çalışan işçiler motivasyon’un düşmesine sebebiyet vererek çalışma veriminin düşmesine neden oluyor. Bu yüzden Anadolu’nun neresinde çalışırsa çalışsın tek tip ücretlendirme yapılmalıdır. Yani eşitücret. Farklı belediyelerde çalışıp, aynı işi yapan ve farklı ücretlendirme olması, düşük ücret alan işçiye adaletsizlik olduğunu dile getiren Uzun, Bakanlık nezdinde yapılacak olan sözleşmeler sayesinde bu sorun ortadan kalmış olacaktır. Somut adımlar atılıp soyut sonuçlar almaktan kaçınılıp ivedilikle alt işveren olarak çalışan işçiler daimi kadroya alınmalı ve aynı maddi ve sosyal haklardan yararlanmalı.
Brüt maaş üzerinden anlaşma yapılan işyerlerinde, enflasyona bağlı olarak ocak ve temmuz ayında yapılan ücret artışlarının ardından, yıl içerisinde daha yüksek gelir vergisi dilimine girilmesi sonucu net ele geçen tutarlarda çok ciddi düşüşler oluyor. Bunun sonucunda, artan vergi yükü ile alınmakta olan ücretlerin erimeye devam ettiğini söyleyen Hizmet-İş Sendikası Samsun Şube Başkanı Ziya Uzun, “Yüksek enflasyon nedeniyle alım gücünde kayıplar yaşayan işçilere bir darbede vergi dilimleri marifetiyle vuruluyor. Çalışanlar olarak bizler, sanki çok yüksek oranlarda maaş alıyormuşuz gibi nisan ve mayıs aylarında yüzde 20’lik ikinci vergi tarife dilimine, ağustos ayından itibaren de yüzde 27’lik üçüncü tarife dilimine giriyoruz. Böylelikle, sabit ücretli çalışanların vergi dilimlerinden kaynaklanan kayıpları bu bireylerin başta temel ve zorunlu harcama kalemleri olmak üzere asgari yaşam standartlarını doğrudan etkiliyor.
Sosyal Devlet ilkesi gereği olarak devlet, vergi adaletinin gerçekleştirilmesi yoluyla ekonomik ve sosyal dengeyi sağlamakla görevlidir. 2021 yılı asgari ücret belirlenirken açıklanan, bütün ücretli çalışanlarda asgari ücretin vergi dışı tutulması çalışanları memnun etmiştir. Ancak, asgari ücret üzerinde çalışanlar için herhangi bir düzenleme yapılması yönünde adım atılmamıştır” dedi.
Sorunun çözümüne yönelik önceliğin, işçilerin ücret gelirleri yönünden vergi oranının indirilmesi ve belirli bir orana sabitlenmesine verilmesi gerektiğini kaydeden Başkan Uzun, “İşçilerin uğradıkları gelir kayıplarının önüne geçilmesi ve vergi adaletinin sağlanması için gerekli mevzuat değişikliklerinin yapılmasını da acilen istiyoruz. Bu durum ailenin desteklenmesi ve güçlendirilmesine de son derece katkı sağlayacaktır.
Çalışanlarımızın alım gücünü ancak ücret ve vergi politikaları yoluyla yükseltmek mümkündür. Şu günlerde halen süregelen kriz dönemi bitene kadar, çalışanların gelir vergisi oranlarının yüzde 10'a sabitlenmesini, kriz sonunda da köklü, adaletli, hakkaniyetli bir vergi reformu yapılmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Ayrıca Uzun; “Kamu çerçeve protokolü yerel yönetimlere de uygulanması gerekir. Belediye şirketinde çalışanlar, kadroya alınıp çerçeve protokolünden faydalanmalıdır hatta kamu personelinin sözleşmeleri bakanlıkta yapılmakta, belediyede alt işveren olarak çalışan işçiler de kadroya dâhil edilip Bakanlık bünyesinde sözleşme yapmaları gerekmektedir.
Başkan Uzun sözlerine şu şekilde devam etti; Öyle ki durumu iyi olan belediye çalışanları yüksek ücret öderken, yanı başında ki komşu belediye ekonomik durumu öne sürerek ederek eşit ücretten kaçınmaktadır. Modernleşen dünyada işçiler yanı başında ki komşu belediye haricinde, Edirne’den Kars’a tüm belediyeler ile iletişim halinde olup maaş karşılaştırması yapmaktadır. Daha düşük ücret alan belediyelerde çalışan işçiler motivasyon’un düşmesine sebebiyet vererek çalışma veriminin düşmesine neden oluyor. Bu yüzden Anadolu’nun neresinde çalışırsa çalışsın tek tip ücretlendirme yapılmalıdır. Yani eşitücret. Farklı belediyelerde çalışıp, aynı işi yapan ve farklı ücretlendirme olması, düşük ücret alan işçiye adaletsizlik olduğunu dile getiren Uzun, Bakanlık nezdinde yapılacak olan sözleşmeler sayesinde bu sorun ortadan kalmış olacaktır. Somut adımlar atılıp soyut sonuçlar almaktan kaçınılıp ivedilikle alt işveren olarak çalışan işçiler daimi kadroya alınmalı ve aynı maddi ve sosyal haklardan yararlanmalı.
Brüt maaş üzerinden anlaşma yapılan işyerlerinde, enflasyona bağlı olarak ocak ve temmuz ayında yapılan ücret artışlarının ardından, yıl içerisinde daha yüksek gelir vergisi dilimine girilmesi sonucu net ele geçen tutarlarda çok ciddi düşüşler oluyor. Bunun sonucunda, artan vergi yükü ile alınmakta olan ücretlerin erimeye devam ettiğini söyleyen Hizmet-İş Sendikası Samsun Şube Başkanı Ziya Uzun, “Yüksek enflasyon nedeniyle alım gücünde kayıplar yaşayan işçilere bir darbede vergi dilimleri marifetiyle vuruluyor. Çalışanlar olarak bizler, sanki çok yüksek oranlarda maaş alıyormuşuz gibi nisan ve mayıs aylarında yüzde 20’lik ikinci vergi tarife dilimine, ağustos ayından itibaren de yüzde 27’lik üçüncü tarife dilimine giriyoruz. Böylelikle, sabit ücretli çalışanların vergi dilimlerinden kaynaklanan kayıpları bu bireylerin başta temel ve zorunlu harcama kalemleri olmak üzere asgari yaşam standartlarını doğrudan etkiliyor.
Sosyal Devlet ilkesi gereği olarak devlet, vergi adaletinin gerçekleştirilmesi yoluyla ekonomik ve sosyal dengeyi sağlamakla görevlidir. 2021 yılı asgari ücret belirlenirken açıklanan, bütün ücretli çalışanlarda asgari ücretin vergi dışı tutulması çalışanları memnun etmiştir. Ancak, asgari ücret üzerinde çalışanlar için herhangi bir düzenleme yapılması yönünde adım atılmamıştır” dedi.
Sorunun çözümüne yönelik önceliğin, işçilerin ücret gelirleri yönünden vergi oranının indirilmesi ve belirli bir orana sabitlenmesine verilmesi gerektiğini kaydeden Başkan Uzun, “İşçilerin uğradıkları gelir kayıplarının önüne geçilmesi ve vergi adaletinin sağlanması için gerekli mevzuat değişikliklerinin yapılmasını da acilen istiyoruz. Bu durum ailenin desteklenmesi ve güçlendirilmesine de son derece katkı sağlayacaktır.
Çalışanlarımızın alım gücünü ancak ücret ve vergi politikaları yoluyla yükseltmek mümkündür. Şu günlerde halen süregelen kriz dönemi bitene kadar, çalışanların gelir vergisi oranlarının yüzde 10'a sabitlenmesini, kriz sonunda da köklü, adaletli, hakkaniyetli bir vergi reformu yapılmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
FACEBOOK YORUMLAR