Vatandaş Kemer Sıkarken BDDK Araç Saltanatında!
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Dr. Erhan Usta, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde yaptığı konuşmada BDDK (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu) başta olmak üzere finans sisteminde yaşanan denetim zafiyetlerine dikkat çekti.
10 Kasım 2025 - 18:20
Usta, ColendiBank, PayFix, Merkez Bankası eski Başkan Yardımcısı Emrah Şener ve BDDK’deki araç-kira israfı üzerinden Türkiye’deki finans yönetimini sert sözlerle eleştirdi.
Bu dört örnek, Türkiye’nin finans sistemindeki çürümeyi, denetimsizliği ve keyfiyeti anlatmaya yeter. Bu sorular sadece bir milletvekilinin değil, 85 milyonun sorularıdır.
COLENDİBANK SKANDALI; İngiltere’de kara paradan yasaklı kişi Türkiye’de banka kuruyor
Usta, BDDK’nın ColendiBank’a bankacılık lisansı vermesini gündeme taşıyarak kurumun güvenilirliğini sorguladı; “BDDK, ColendiBank’a Türkiye’de faaliyet izni veriyor. Ancak bu bankanın ortağı, İngiltere Merkez Bankası Finansal Yürütme Otoritesi köstebeklik suçundan ceza almış olan bir isim. İngiltere’de yasaklı olan biri Türkiye’de bir bankanın ortağı ve yönetim kurulu başkanı olabiliyor.
Bu nasıl mümkün olabilir? Bu izni kim, hangi kriterlerle veriyor? Hangi siyasi veya bürokratik irade bu tabloya göz yumuyor?”
Usta, bu durumun uluslararası finans sisteminde Türkiye’nin itibarına zarar verdiğini vurgulayarak BDDK’dan kapsamlı bir açıklama talep etti.
Payfix ve Pozitifbank İzini; Soruşturma sürerken banka sahibi yapılıyor
Usta’nın gündeme getirdiği ikinci konu, yasa dışı bahis soruşturmalarıyla gündeme gelen PayFix adlı elektronik para şirketinin, PozitifBank’ı satın almasına izin verilmesi oldu.
“PayFix hakkında yasa dışı bahise aracılık da dahil olmak üzere birçok soruşturma sürüyor. Buna rağmen BDDK, bu şirketin PozitifBank’ı satın almasına izin veriyor.
Soruşturma altındaki bir şirkete banka lisansı verilmesi hangi hukukla, hangi denetim mantığıyla açıklanabilir?
Finans sisteminde denetim yoksa, keyfilik varsa, orada güven de kalmaz.”
Usta, bu olayın sadece teknik bir ihmal değil, kurumsal körlük ve sistematik çürümenin göstergesi olduğunu ifade etti.
Merkez Bankası'ndaki İddialar; Yolsuzluk iddiası var ama başkanın haberi yok!
Erhan Usta, tutuklu eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Emrah Şener hakkındaki yolsuzluk iddialarına değinerek, bu süreçte dönemin Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun sorumluluğunu sorguladı; “Sayın Kavcıoğlu’nun başkan yardımcısı olarak iki yıldan fazla görev yapan bir isim hakkında ciddi yolsuzluk iddiaları var.
Peki, böyle bir olay yaşanırken başkanın haberi nasıl olmaz?
Denetim mekanizması ne işe yarıyor?
Bu kurumlar sadece maaş bordrosu mu dolduruyor, yoksa gerçekten finans sistemini mi denetliyor?”
Usta, bu olayların “yukarıdan aşağıya yayılan bir sorumsuzluk zinciri”nin sonucu olduğunu belirtti; “Bir noktaya kadar getiriliyor, sonra üstü kapatılıyor. Bu, devletin itibarına da Merkez Bankası’nın kredibilitesine de zarar veriyor.”
Araç ve Kira Saltanatı; Tasarruf diyen BDDK milyonluk ofisler kiralıyor
Konuşmasının bir diğer bölümünde BDDK’nin mali disiplin söylemleriyle çelişen harcamalarını gündeme taşıyan Usta, kamu kaynaklarının israf edildiğini vurguladı; “Tasarruf diyorsunuz ama BDDK’de bir araç saltanatı yaşanıyor.
Merkez Bankası binasında boş yer dururken başka binalar kiralanıyor, milyonlarca lira kira ödeniyor.
Vatandaşa ‘kemer sıkın’ diyen hükümet, neden önce kendi kemerini sıkmıyor?”
Usta, bu tabloyu “kamuda hesap verilebilirliğin tamamen ortadan kalkmasının sonucu” olarak değerlendirdi.
Finans sisteminin omurgası sarsıldı
Usta, BDDK ve ekonomi yönetimindeki keyfi kararların ülke ekonomisinde güven krizini derinleştirdiğini söyledi; “Bugün vatandaşın bankaya, TÜİK’e, Merkez Bankası’na güveni kalmamıştır.
Bu güveni yeniden tesis etmeden hiçbir ekonomik program başarılı olamaz.
Faizi artırmakla, vergi koymakla sorun çözülmez; devletin güvenilirliğini yeniden inşa etmek gerekir.”
Hesap verilmeyen yerde çürüme olur
Konuşmasının sonunda Usta, BDDK ve ilgili kurumların hesap verme mekanizmalarının Meclis denetimi altına alınması gerektiğini vurguladı; “Finans sisteminde denetimsizlik, siyasetin himayesinde bir dokunulmazlık zırhına dönüşmüştür.
ColendiBank, PayFix, Emrah Şener ve araç saltanatı…
Bunlar birbirinden bağımsız olaylar değil; aynı zihniyetin ürünüdür.
Hesap verilmeyen her yerde çürüme olur.
Bu sorular sadece bir milletvekilinin değil, 85 milyonun sorularıdır.”
Sonuç; Vatandaş kemer sıkarken kamu saltanat kuramaz
Usta, Türkiye ekonomisinin sürdürülebilirliği için mali disiplinden önce şeffaflık ve liyakat ilkesinin yeniden tesis edilmesi gerektiğini belirtti; “Bu ülke artık ‘tek imzayla verilen izinlerin’ değil, hukukun, aklın ve ahlakın yönettiği bir ekonomi istiyor.
Vatandaş kemer sıkarken, devletin rahat koltuklarda oturması ne adaletle, ne de vicdanla bağdaşır.”
Bu dört örnek, Türkiye’nin finans sistemindeki çürümeyi, denetimsizliği ve keyfiyeti anlatmaya yeter. Bu sorular sadece bir milletvekilinin değil, 85 milyonun sorularıdır.
COLENDİBANK SKANDALI; İngiltere’de kara paradan yasaklı kişi Türkiye’de banka kuruyor
Usta, BDDK’nın ColendiBank’a bankacılık lisansı vermesini gündeme taşıyarak kurumun güvenilirliğini sorguladı; “BDDK, ColendiBank’a Türkiye’de faaliyet izni veriyor. Ancak bu bankanın ortağı, İngiltere Merkez Bankası Finansal Yürütme Otoritesi köstebeklik suçundan ceza almış olan bir isim. İngiltere’de yasaklı olan biri Türkiye’de bir bankanın ortağı ve yönetim kurulu başkanı olabiliyor.
Bu nasıl mümkün olabilir? Bu izni kim, hangi kriterlerle veriyor? Hangi siyasi veya bürokratik irade bu tabloya göz yumuyor?”
Usta, bu durumun uluslararası finans sisteminde Türkiye’nin itibarına zarar verdiğini vurgulayarak BDDK’dan kapsamlı bir açıklama talep etti.
Payfix ve Pozitifbank İzini; Soruşturma sürerken banka sahibi yapılıyor
Usta’nın gündeme getirdiği ikinci konu, yasa dışı bahis soruşturmalarıyla gündeme gelen PayFix adlı elektronik para şirketinin, PozitifBank’ı satın almasına izin verilmesi oldu.
“PayFix hakkında yasa dışı bahise aracılık da dahil olmak üzere birçok soruşturma sürüyor. Buna rağmen BDDK, bu şirketin PozitifBank’ı satın almasına izin veriyor.
Soruşturma altındaki bir şirkete banka lisansı verilmesi hangi hukukla, hangi denetim mantığıyla açıklanabilir?
Finans sisteminde denetim yoksa, keyfilik varsa, orada güven de kalmaz.”
Usta, bu olayın sadece teknik bir ihmal değil, kurumsal körlük ve sistematik çürümenin göstergesi olduğunu ifade etti.
Merkez Bankası'ndaki İddialar; Yolsuzluk iddiası var ama başkanın haberi yok!
Erhan Usta, tutuklu eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Emrah Şener hakkındaki yolsuzluk iddialarına değinerek, bu süreçte dönemin Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun sorumluluğunu sorguladı; “Sayın Kavcıoğlu’nun başkan yardımcısı olarak iki yıldan fazla görev yapan bir isim hakkında ciddi yolsuzluk iddiaları var.
Peki, böyle bir olay yaşanırken başkanın haberi nasıl olmaz?
Denetim mekanizması ne işe yarıyor?
Bu kurumlar sadece maaş bordrosu mu dolduruyor, yoksa gerçekten finans sistemini mi denetliyor?”
Usta, bu olayların “yukarıdan aşağıya yayılan bir sorumsuzluk zinciri”nin sonucu olduğunu belirtti; “Bir noktaya kadar getiriliyor, sonra üstü kapatılıyor. Bu, devletin itibarına da Merkez Bankası’nın kredibilitesine de zarar veriyor.”
Araç ve Kira Saltanatı; Tasarruf diyen BDDK milyonluk ofisler kiralıyor
Konuşmasının bir diğer bölümünde BDDK’nin mali disiplin söylemleriyle çelişen harcamalarını gündeme taşıyan Usta, kamu kaynaklarının israf edildiğini vurguladı; “Tasarruf diyorsunuz ama BDDK’de bir araç saltanatı yaşanıyor.
Merkez Bankası binasında boş yer dururken başka binalar kiralanıyor, milyonlarca lira kira ödeniyor.
Vatandaşa ‘kemer sıkın’ diyen hükümet, neden önce kendi kemerini sıkmıyor?”
Usta, bu tabloyu “kamuda hesap verilebilirliğin tamamen ortadan kalkmasının sonucu” olarak değerlendirdi.
Finans sisteminin omurgası sarsıldı
Usta, BDDK ve ekonomi yönetimindeki keyfi kararların ülke ekonomisinde güven krizini derinleştirdiğini söyledi; “Bugün vatandaşın bankaya, TÜİK’e, Merkez Bankası’na güveni kalmamıştır.
Bu güveni yeniden tesis etmeden hiçbir ekonomik program başarılı olamaz.
Faizi artırmakla, vergi koymakla sorun çözülmez; devletin güvenilirliğini yeniden inşa etmek gerekir.”
Hesap verilmeyen yerde çürüme olur
Konuşmasının sonunda Usta, BDDK ve ilgili kurumların hesap verme mekanizmalarının Meclis denetimi altına alınması gerektiğini vurguladı; “Finans sisteminde denetimsizlik, siyasetin himayesinde bir dokunulmazlık zırhına dönüşmüştür.
ColendiBank, PayFix, Emrah Şener ve araç saltanatı…
Bunlar birbirinden bağımsız olaylar değil; aynı zihniyetin ürünüdür.
Hesap verilmeyen her yerde çürüme olur.
Bu sorular sadece bir milletvekilinin değil, 85 milyonun sorularıdır.”
Sonuç; Vatandaş kemer sıkarken kamu saltanat kuramaz
Usta, Türkiye ekonomisinin sürdürülebilirliği için mali disiplinden önce şeffaflık ve liyakat ilkesinin yeniden tesis edilmesi gerektiğini belirtti; “Bu ülke artık ‘tek imzayla verilen izinlerin’ değil, hukukun, aklın ve ahlakın yönettiği bir ekonomi istiyor.
Vatandaş kemer sıkarken, devletin rahat koltuklarda oturması ne adaletle, ne de vicdanla bağdaşır.”






FACEBOOK YORUMLAR