Uzun zamandır Orta Asya'da...

AYRIMCILIK POLİTİKASI

Uzun zamandır Orta Asya’da büyük sorun, büyük felaket ve büyük bir ölümlere sebebiyet veren Mezhep çatışmaları ümmete en büyük ve en acı kayıplarını yaşatmakta. Maalesef bu durumdan en büyük zararı Müslümanlar görmekte.
Son zamanlarda Şii din adamı. Ayetullah Nemr Bakır en-Nemr'in Suudi Arabistan tarafından idam edilmesi Şii ve Sunni gerilimini Suudi Arabistan cephelerinde iyice gerginleştirdi ve bu olayın ardından gelen Meşhed'deki Suudi Arabistan Konsolosluğu önünde toplanan bir grup İranlı Suudi Arabistan bayrağını indirerek binanın bir kısmını ateşe verdiği ve camlarını kırması sonrası tansiyonu iyice yükseltti.
Aslında Suudi yetkililer İran’ın bölgesel etkinliğini sürekli arttırması ve bölgenin birçok noktasında bölgesel bir tehdit oluşturabileceğinin kaygılarını yaşamaktaydı. Bu bazı uzmanlar tarafından nabız yoklama, bazı uzmanlar tarafından Şii yayılışının bir tehdit oluşturma fikri, bazı uzmanlar ise güç gösterisi olarak yorumlamakta. Bölgede sürekli ayrışmalar, sürekli çatışma çıkarma planları olanlar menfaatlerini genellikle Mezhepsel farklılıklar yönüne sürüklemekte.
Asıl mesele petrol gibi görünse de gerginlik ciddi anlamda mezhepsel farklılık üzerinden oynanıyor. Böylelikle hem kendilerini gölgede bırakmak ve kamuoyunda sorunları yaratanların kendileri değil bölge halkı olduğuna inandırmaya çalışıyorlar. Uzun zaman Sünni Saddam yönetimi tarafından yönetilen Irak Şii’lerin iktidarı alması ile sorun git gide büyümeye başladı. Çatışmalara zemin hazırladı ve halen bu çatışmaların devam ettiğini en son olarak da İran ve Suudi Arabistan arasındaki gelişmeler bu soruna hız kazandırdı.
Bu tarihi sorunları en iyi şekilde dizayn edip yürürlüğe sokanların planları uzun zamandır Suriye’de ayrışmanın ve çatışmaların bölge halkının ne kadar büyük zarar ve kayıp verdi apaçık görülmekte. Olayları bu yöne çekip planlarını sürdürenler oyunu başlatanların bu büyük oyuna son verme gücü olmadığı için kontrollerinde tutamadıkları için her gün ayrı bir sorunun oluşumunu sadece seyrediyorlar.
Daha önceki yazılarımın birçoğunda belirttiğim gibi olayları iyileştirilmeye gitse bile bölgede sürekli yeni sorunlar doğmaya devam edecek. Çünkü olaylar büyüdükçe bölgede yeni aktör ve yeni planlar oluşturulmakta. Hem Ortadoğu’da hem de ülkemizde birilerini karalayıp birilerini aklama operasyonu hem toplum hem de şahıslar maalesef çirkin oyunlarıyla sürdürmekte. Bu oyunlar başka sorunlar doğuracağını bildiği halde planlarını sürdürmekte. Kurallı güreşmeyi bilmeyenler karşılaşmayı kendi çirkin planlarıyla kazanmayı düşünüyorlar. Bunlar ne kadar şahsa yönelseler aslında bunların asıl hedefi o idealleri taşıyanlara karşı savaşıdır. Bu savaş iyiler ile kötüler arasında olan savaş değil.
Bu savaşta kural dışı olanlarda var. İran ile yapılan nükleer antlaşma ve petrol fiyatlarındaki eksi hareketlilik rejim ve Yemen sonrası Suudi Arabistan arasında oluşan gerilim. İran’ın Suriye politikasında iyice hız kazandı. Ülkemiz dâhilinde birçok Müslüman ülkelerde bir Mezhep çatışması oluşturmak istiyorlar.
İran ve Rusya arasında silah alışverişi adı ne kadar Sünni Şii sorunu olsa da aslında bölge sorunu da bu gerilimin sebepleri arasında en öncelik olarak düşünülmeli. Çünkü Suriye’deki ve diğer bölgedeki çatışmalardan en çok rahatsızlık duyan ülkelerden birisi Suriye ve bu sorunun baş aktörü olarak İran düşünülüyor. Şöyle bir bakıldığında Irak hükümetinin hâkimiyetinden daha çok bölgede bir Mezhep hâkimiyeti görülmekte. İran’ın yeni oluşumlarda hem ülkesinde hem de diğer bölgelerde Şii yapılanmasından Sünnilerin duyduğu rahatsızlık bu olayı bölgedeki aktörlerde bir iç çatışma oluşturulmakta.
Bunu ülkemizde uygulamaya koydular… Terör üzerinden Kürtleri hareketlendirmeyi hedeflediler diledikleri olmayınca olaylara çatışmalara dönüştürüldü. Bugün Kürtlerin teröre karşı sırt çevirdiğini terör sorunu ile Kürtlerin sorunlarının ayrıştırıldığını HDP’nin PKK’nın siyasi bir kolu olduğunu, HDP2nin ve PKK’nın Kürtlerin haklarını savunan değil bölge halkına zarar verdiğini aydınlattı.
Sosyal medyadan kamuoyunda bir algı oluşturulmaya çalışılsa da yavaş yavaş kendilerini hendeklerin içerisini gömüyorlar. Ülkemizde kurulan tuzak Ortadoğu’nun birçok bölgesinde oynanan oyunun bir uzantısı daha doğrusu en taze kök diyelim… Türk Silahlı Kuvvetlerinin kararlılığı, ülkemizdeki uzantıyı iyice köşeye sıkıştırdı… Ülkemizde yaşanan sorunların en önemli imarı Türkiye’nin bölgedeki rolünü dizginlemek, kendi sorunlarıyla meşgul bırakılıp bölgeyle ilişkisini tamamen koparmak…
Orta Asya’da bir ayrıştırma politikası, bir iç savaş çatışması yaratmak isteyenler var… Tavşan kaç tilki tut taktiği!
Dün zıt politikaları savunanların bugün sırtlarını sıvazladığı politika…
Kısacası Orta Asya da iyileştirilmeye gidilmekten daha çok bir uçuruma doğru sürüklenmekte…