TÜBA'dan Beş Eser Daha

Türk-İslâm Bilim Kültür Mirası Projesi Kapsamında Beş Eser Daha TÜBA Tarafından Yayımlandı.

TÜBA'dan Beş Eser Daha
08 Ocak 2021 - 10:17
TÜBA, Türk-İslâm Bilim Kültür Mirası (TİBKM) Projesi kapsamında Ahmedî’nin “İskendernâme”, Âşık Çelebi’nin “Tercüme-i Miracü’l-Ayâle ve Minhacü’l-Adâle”, Remzî’nin “Medh-i Lâlezâr-ı Bâğ-ı Kadîm”, Mehmet Nadir’in “Hesâb-ı Nazarî” ile “Gelibolulu Mustafa Âlî’nin Künhü’l-Ahbâr’ında Medrese ve İlmiye” eserlerini yayımladı.
TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, TİBKM projesi sayesinde; yeni nesillerin geçmişin önemli değerleri olan Türk bilim insanlarını tanımalarının sağlandığını; Türk düşünce tarihinde büyük öneme sahip, Arapça, Farsça ve farklı Türk lehçelerindeki bu eserlerin, günümüz Türkçesine kazandırılarak 21. yüzyıl okuyucularına ulaştırıldığın ifade etti. Prof. Şeker ayrıca; “Millet olarak, önemli bir bölümü gün ışığına çıkarılmayı ve değerlendirilmeyi bekleyen zengin bir bilim ve kültür mirasına sahip bulunuyoruz. Bu mirasın daha görünür ve yararlanılır kılınması, bugünkü ve gelecekteki bilimsel performansımız ve ulusal hedeflerimize ulaşmamız acısından büyük önem taşıyor” dedi.
2015 yılında Cumhurbaşkanlığı himayelerine alınan TİBKM Projesi dâhilinde toplam 33 eserin okuruyla buluştuğunu ifade eden Prof. Şeker beş eserle ilgili ise şunları kaydetti: “Prof. Dr. Robert Dankoff tarafından hazırlanan Ahmedî’nin 2 ciltten oluşan “İskendernâme”si diğer eserlerimiz gibi ilk defa yayımlanıyor. Türk dili ve edebiyatı araştırmaları açısından taşıdığı önemin yanı sıra bilim tarihi ve Türk kültür tarihi için anahtar bir eserdir. Hem bir dünya fatihinin anlatısı hem ideal bir hükümdar portresi hem kısa bir ahlak öğretisi hem de bir bilimler ansiklopedisi; İskendernâme’nin “sekiz önemli nüshasını” merkeze alarak hazırlanan karşılaştırmalı bir çalışmadır. Bu yönüyle eser, İskendernâme’nin tenkitli ilk edisyonu sayılabilir” şeklinde konuştu.
Doğu kültürünün önemli edebi eserlerinden siyasetnamelerin bir anlamda  “ideal yöneticinin el kitabı” olarak değerlendirilebileceğini ve genel olarak bir yöneticinin sahip olması ya da olmaması gereken psikolojik ve sosyal vasıfların siyasetnamelerde sıralandığı bilgisini veren Prof. Şeker “Âşık Çelebi’nin II. Selim’e halini arz etmek ve kadılıkta çektiği sıkıntıları anlatabilmek için kaleme aldığı “Tercüme-i Miracü’l-Ayâle ve Minhacü’l-Adâle” eseri değerli hocalarımız Prof. Dr. Filiz Kılıç ve Prof. Dr. Tuncay Bülbül tarafından hazırlandı” dedi.
Prof. Dr. Hayati Develi’nin editörlüğünde Doç. Dr. Neslihan Koç Keskin ve Dr. Öğr. Üyesi Özlem Batğı Akman tarafından yayına hazırlanan Remzî’nin lâle yetiştiriciliği ve İstanbul’da yetiştirilen lâleler hakkındaki “Medh-i Lâlezâr-ı Bâğ-ı Kadîm” eserinin ise Osmanlı çiçekleri, yetiştiricileri ve çiçek kültürü hakkında bilgi veren eserler arasında kapsamı açısından özel bir yeri olduğunu söyledi.
Mehmet Nadir’in matematik, eğitim, edebiyat ve siyaset gibi birçok alanla ilgilenmiş ve bunlarla ilgili gazete ve dergilerde pek çok yazı yazmış bir Osmanlı aydını olduğunu hatırlatan Prof. Şeker; Hesâb-ı Nazarî”nin TÜBA Asli Üyesi Prof. Dr. Mustafa Çiçekler’in editörlüğünde büyük bir titizlikle Prof. Dr. Melek Dosay Gökdoğan ve Dr. Safiye Yılmaz Erten tarafından hazırlandığını dile getirdi ve “Darülfünun Fen Fakültesi’nde Sayılar Teorisi kürsüsü profesörlüğü de yapmış olan Mehmet Nadir’in matematik çalışmalarının hemen tamamı sayılar teorisi alanındadır ve eserleriyle bu alana büyük katkılar sağlamıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönem matematikçilerinden Mehmet Nadir’in Hesâb-ı Nazarî eserinde sayılar teorisi kitabının Latin harflerine transliterasyonu ve değerlendirmesi yer alıyor. Hesâb-ı Nazarî’nin içerdiği konular ve konuların ele alınış biçimi bakımından Osmanlı topraklarında sayılar teorisi alanında bir örneğinin daha bulunmadığını söyleyebiliriz” dedi.
Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu tarafından hazırlanan 16.  yüzyılın önemli tarihçisi Gelibolulu Mustafa Âlî’nin Künhü’l-Ahbâr adlı eserinde medrese ve ilmiye konularıyla ilgili bilgi ve görüşleri yirminci yüzyılda Osmanlı medrese tarihçiliğini belirgin bir biçimde şekillendirdiğini anlatan Prof. Şeker “Gelibolulu Mustafa Âlî’nin Künhü’l-Ahbâr’ında Medrese ve İlmiye” adlı eser; Gelibolulu Mustafa Âlî’nin “medrese” ve “ilmiye” konusunda ileri sürdüğü bilgiler ile görüşlerin tamamını bir bütün olarak ele alınıyor, daha sonra da müellifin verdiği bilgilerin, temel kaynaklar ışığında ne ölçüde doğru olduğunu tenkidî bir bakış açısıyla inceleniyo.” dedi.
Prof. Şeker açıklamasında “Bugüne kıyasla oldukça kısıtlı koşullarda bilimsel mirasımızı oluşturan eserleri kaleme alan bilim ve kültür tarihimizin kahramanlarını rahmet ve şükranla yad ediyorum. Bu eserlerin çoğaltılması, saklanması ve bugüne ulaşmasında rol alan isimsiz kahramanları da saygıyla anıyorum. Eserlerin transliterasyonu, tıpkıbasımı ve/veya tercümesi ve tahlilini yaparak günümüzün ve geleceğin okuyucu ve araştırmacılarına ulaşmasını sağlayan bilim insanlarımıza müteşekkiriz. Yayına hazırlık ve basım sürecinde rol alan Akademi üyelerimiz, bilim insanlarımız ve çalışanlarımız ile projeye katkı sağlayan tüm paydaşlarımıza da teşekkür ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanımıza da projeyi himayelerine alarak bilime ve bilim insanına verdikleri önemden ötürü şükranlarımı sunuyorum.” dedi. Prof. Şeker, TÜBA Türk-İslâm Bilim Kültür Mirası Projesi kapsamında yayımlanan eserlerin milletimizin bilimsel ilerlemesi ve topyekûn kalkınması ile medeniyet ihyası ve inşası süreci bakımından yararlı olmasını diledi.
 
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum