TÜBA, Alternatif Enerji Kaynaklarını Raporladı
TÜBA, bilimsel önceliklerin saptanması amacıyla incelemelerde bulunmak ve danışmanlık yapmak üzere çalışmalarına devam ediyor.
18 Ekim 2023 - 14:33
Bu kapsamda Türkiye’nin öncelikli konuları üzerinde duran TÜBA, TÜBA−Enerji Çalışma Grubu Yürütücüsü ve Akademi Asli Üyesi Prof. Dr. İbrahim Dinçer ile Doç. Dr. M. Akif Ezan editörlüğünde yayımladığı “Alternatif Enerji Kaynakları ve Doğal Gaz Lojistiği Raporu”nu kamuoyuyla paylaştı.
Sanayide benimsenen üretim yöntemleri doğal dengeleri tehdit ediyor
TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Türkiye’nin bilim stratejisine yönelik raporlamalar ve bilimsel yayın faaliyetleri gerçekleştirmenin ve bu çalışmaları ilgili kurum ve kişilerle paylaşmanın Akademinin asli görevleri arasında olduğunu ifade etti ve raporun enerjiye dair sunduğu farkı bakış açısıyla pek çok karanlık noktayı açıklığa kavuşturduğuna vurgu yaptı.
Başkan Şeker şöyle konuştu: “İklim değişikliğinin olumsuz etkisi altında, sürdürülebilirlik ilkesi göz ardı edilerek sanayide benimsenen üretim yöntemleri doğal dengeleri tehdit ediyor. Bu durum, doğal kaynakların hızla tükenmesine ve ekosistemlerin bozulmasına yol açıyor. Özellikle fosil yakıtların yoğun kullanımı, karbon salınımlarını artırarak sera etkisini güçlendiriyor ve küresel ısınmanın etkilerini daha da derinleştiriyor. Sürdürülebilir bir sanayi politikasının benimsenmemesi, gelecek nesiller için yaşanabilir bir dünya bırakma sorumluluğumuzu zedeliyor. Bu bağlamda hem hükümetlerin hem de özel sektörün çevre dostu üretim metotlarına yönelmesi ve yeşil teknolojilere yatırım yapması kaçınılmaz bir gereklilik haline geldir. Atılması gereken adımlar ulusal ve uluslararası platformlarda her zaman gündeme getirilmiş olsa da yeterli ilerlemenin sağlanamadığı açık” dedi.
Şeker “Doğal Kaynaklarda Verimlilik ve Alternatif Enerji Çözümleri Çalıştayı” programındaki birçok başlığın, var olan sorunları ve çözüm yöntemlerini içerdiğine işaret etti. Doğal kaynakların hızla tükenmesi ve bu kaynaklar üzerindeki yoğun rekabetin, ortaya çıkan çevresel atıkların yanı sıra uluslararası arenada da birçok gerilemeye neden olduğunu söyledi. “Küresel bir perspektiften bakıldığında, kaynakların adil ve sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi hem çevresel hem de uluslararası ilişkiler açısından kritik öneme sahip. Dolayısıyla bu konu, sağlıktan ekonomiye ve uluslararası ilişkilerden güvenliğe kadar çok boyutlu değerlendirilmeli. Gerçekleştirdiğimiz çalıştayla doğal kaynaklardan ne kadar verimlilik elde edilebileceği ve olabilecek en az hasarlı yöntemler konusunda alanında önde gelen akademisyen ve uzmanların çalışmalarını raporda topladık. Bu denli detaylı bir çalışmanın tüm paydaşlar için önemli olduğunu ayrıca vurgulamak isterim dedi. Başkan Şeker rapora TÜBA ağ sayfası üzerinden ulaşılabileceğini bilgisini de verdi.
Prof. Dinçer ise “Akademisyenlerin yanı sıra çeşitli kamu ve özel kurum yöneticileri, enerji uzmanları ve dış paydaşların da dâhil olduğu çalıştayda, TÜBA üyelerinin de yer aldığı alanında uzman katılımcılar, Türkiye’de ve KKTC’de alternatif enerji kaynaklarının araştırılması ve kullanımının yanı sıra, doğal gaz ve hidrojen enerjisinin bir arada kullanıldığı yenilikçi sistemlerle ilgili teknik paylaşımlarda bulundu. Teknolojik paylaşımlara ek olarak Doğu Akdeniz ve Adalar denizindeki enerji jeopolitiği ile ülkemizin ve KKTC’nin bölgelerindeki hukuksal hakları da ele alındı. “Doğal Gaz ve Alternatif Enerji Seçeneklerinde Zorluklar ve Fırsatlar” başlıklı panel oturumunda ise enerji alanında KKTC ve Türkiye’nin yakın ve uzun vadede atması gereken adımlar ile teknolojik ve jeopolitik unsurlar bir arada değerlendirildi” dedi.
Sanayide benimsenen üretim yöntemleri doğal dengeleri tehdit ediyor
TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Türkiye’nin bilim stratejisine yönelik raporlamalar ve bilimsel yayın faaliyetleri gerçekleştirmenin ve bu çalışmaları ilgili kurum ve kişilerle paylaşmanın Akademinin asli görevleri arasında olduğunu ifade etti ve raporun enerjiye dair sunduğu farkı bakış açısıyla pek çok karanlık noktayı açıklığa kavuşturduğuna vurgu yaptı.
Başkan Şeker şöyle konuştu: “İklim değişikliğinin olumsuz etkisi altında, sürdürülebilirlik ilkesi göz ardı edilerek sanayide benimsenen üretim yöntemleri doğal dengeleri tehdit ediyor. Bu durum, doğal kaynakların hızla tükenmesine ve ekosistemlerin bozulmasına yol açıyor. Özellikle fosil yakıtların yoğun kullanımı, karbon salınımlarını artırarak sera etkisini güçlendiriyor ve küresel ısınmanın etkilerini daha da derinleştiriyor. Sürdürülebilir bir sanayi politikasının benimsenmemesi, gelecek nesiller için yaşanabilir bir dünya bırakma sorumluluğumuzu zedeliyor. Bu bağlamda hem hükümetlerin hem de özel sektörün çevre dostu üretim metotlarına yönelmesi ve yeşil teknolojilere yatırım yapması kaçınılmaz bir gereklilik haline geldir. Atılması gereken adımlar ulusal ve uluslararası platformlarda her zaman gündeme getirilmiş olsa da yeterli ilerlemenin sağlanamadığı açık” dedi.
Şeker “Doğal Kaynaklarda Verimlilik ve Alternatif Enerji Çözümleri Çalıştayı” programındaki birçok başlığın, var olan sorunları ve çözüm yöntemlerini içerdiğine işaret etti. Doğal kaynakların hızla tükenmesi ve bu kaynaklar üzerindeki yoğun rekabetin, ortaya çıkan çevresel atıkların yanı sıra uluslararası arenada da birçok gerilemeye neden olduğunu söyledi. “Küresel bir perspektiften bakıldığında, kaynakların adil ve sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi hem çevresel hem de uluslararası ilişkiler açısından kritik öneme sahip. Dolayısıyla bu konu, sağlıktan ekonomiye ve uluslararası ilişkilerden güvenliğe kadar çok boyutlu değerlendirilmeli. Gerçekleştirdiğimiz çalıştayla doğal kaynaklardan ne kadar verimlilik elde edilebileceği ve olabilecek en az hasarlı yöntemler konusunda alanında önde gelen akademisyen ve uzmanların çalışmalarını raporda topladık. Bu denli detaylı bir çalışmanın tüm paydaşlar için önemli olduğunu ayrıca vurgulamak isterim dedi. Başkan Şeker rapora TÜBA ağ sayfası üzerinden ulaşılabileceğini bilgisini de verdi.
Prof. Dinçer ise “Akademisyenlerin yanı sıra çeşitli kamu ve özel kurum yöneticileri, enerji uzmanları ve dış paydaşların da dâhil olduğu çalıştayda, TÜBA üyelerinin de yer aldığı alanında uzman katılımcılar, Türkiye’de ve KKTC’de alternatif enerji kaynaklarının araştırılması ve kullanımının yanı sıra, doğal gaz ve hidrojen enerjisinin bir arada kullanıldığı yenilikçi sistemlerle ilgili teknik paylaşımlarda bulundu. Teknolojik paylaşımlara ek olarak Doğu Akdeniz ve Adalar denizindeki enerji jeopolitiği ile ülkemizin ve KKTC’nin bölgelerindeki hukuksal hakları da ele alındı. “Doğal Gaz ve Alternatif Enerji Seçeneklerinde Zorluklar ve Fırsatlar” başlıklı panel oturumunda ise enerji alanında KKTC ve Türkiye’nin yakın ve uzun vadede atması gereken adımlar ile teknolojik ve jeopolitik unsurlar bir arada değerlendirildi” dedi.
FACEBOOK YORUMLAR