POSTACIDAN MORAL MEKTUBU VAR!

PTT Çalışanları Dayanışma Derneği, Yılport Samsunspor’u ziyaret ederek Türkiye’nin dört bir tarafında bulunan taraftarlarımızın futbolculara yazdıkları mektupları getirerek moral verdi

POSTACIDAN MORAL MEKTUBU VAR!
07 Şubat 2019 - 17:52
PTT Çalışanları Dayanışma Derneği, Yılport Samsunspor’u ziyaret ederek Türkiye’nin dört bir tarafında bulunan taraftarlarımızın futbolculara yazdıkları mektupları getirerek moral verdi.
PTT Çalışanları Dayanışma Derneği Genel Başkanı Onur Karagöl, Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Kudak ve dernek üyeleri Derya Zengin, Duygu İnce, Abdurrahman Yılmaz ve Yasin Bedir’in başlattıkları kampanya çerçevesinde Afrin’den, yurtdışından ve Türkiye’nin dört bir tarafında bulunan Yılport Samsunsporlu taraftarların başkan İsmail Uyanık, Teknik Direktör İsmet Taşdemir, teknik heyet ve futbolculara yazdıkları moral mektuplarını Nuri Asan Tesisleri’ne gelerek idman öncesi verdi.
Mektupları alan teknik heyet ve futbolcular taraftarlara teşekkür ederken, kendisine gelen mektubu okuyan başkanımız İsmail Uyanık ise duygulandı.
BAŞKANIMIZA MEKTUP
Kıymetli İsmail Uyanık Başkanım; Köklerini Samsun’a salıp, dallarını Koceli’ye uzatan Samsunlu bir evlat olarak, modern çağın hissiz imkânlarını ardına bırakıp, kalemini sevdasına kavuşturarak hissiyat çağının fermanı bir mektupla size hitap etmenin onurunu yaşıyorum.
Ne hissettiğini bile bilmeyecek kadar küçük yaşlarda, Samsun’un emek kokan sanayi sokaklarında, arkadaşımın yaptığı enfes ortayla gelen plastik topu iş yeri kapısının çatalına gönderirken gelen gol sesi, tüm sanayiyi ayağa kaldırmaya yetmişti. 19 Mayıs Stadyumundan gelen bu ses komşusunu hiç rahatsız etmiyor, aksine ona bayram havası yaşatıyordu. Çünkü sanayinin bütün çocukları da komşusunun evinde maç izliyordu. Bize de kıyılamazdı elbet. ‘Hadi gidin çocuklar’ seslenişi bizim için adeta bir fermandı. Koşuyor muyduk, uçuyor muyduk, bunun en iyi sanayi sokakları bilirdi. Kimseyi ayırmaya gönlü olmayan çevre duvarların açık tellerinden sıyrılmak bizim için en güzel kaçış anıydı. Elimizden kimse tutmaz, kimsenin de gözü arkada kalmazdı. Samsun’un evladına kimse bir şey yapmaz, yapamazdı.
Kapı mı?
Pala bıyıklı polis amcanın ‘geçin çocuklar’ demesiyle hemen kesilirdi biletlerimiz.
Yeşil rengin nasıl bu kadar göz alabildiğini biz bu yeşil sahada görmüştük. Kopacak fırtınayı haber veren uğultuyu kulaklarımız ilk orda duymuştu. Ayakta tutmak için miydi buz gibi taştan oturaklar; dilleri olsaydı da konuşabilselerdi. Muazzamlıktan dönerdi de başımız, gözümüzü toptan başka bir yere ayıramazdık.
‘Ah orda biz olacaktık! Nasıl da doksana çakardık.’ Anlayacak yaşta değildik belki, ama Samsunlu olduğumuzu ilk orada hissetmiştik. Futbolun sadece futbol olmadığını ilk gol sevincinde tanımadığımız ağabeylerimize sarılırken anlamıştık. Samsunspor’un da sadece bir futbol kulübü olmadığını; sokaklar inlediğinde, statlar gürlediğinde, üzerindeki armaya tir tir titreyen kalbimize elimizi koyduğumuzda anlamıştık. Üzerinden yıllar geçti. Nesiller değişti. Birçok şey de tarih oldu. Ama bir şey hiç değişmedi: Çocukluğumuzun ilk maçında 19 Mayıs Stadyumundan galibiyetle ayrılırken, maçın sonunda o çocuklara el sallayan bir başkan vardı ve yine o başkan Samsunspor’un başında.
Kıymetli Başkanım;
Tarih sizi çağırdı, koşarak geldiniz. Samsun’un evlatlarına söyleyiniz!
Tarih şimdi de Samsunspor’u çağırıyor. O çocuklar şampiyonluğun ardından yine el sallamanızı bekliyor. Saygı ve sevgilerimle…

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum