Emekli Memur ve İşçilerin Sesini Duyan Yok Mu?...

Önceki Dönem Eğitim İş Samsun Şube Başkanı Rüstem Kara, Çalışan emekli memurlar ile emeklilerin maaşları arasındaki fark her geçen gün katlanarak artmakta olduğunu söyledi.

Emekli Memur ve İşçilerin Sesini Duyan Yok Mu?...
05 Şubat 2024 - 21:47
Kara açıklamasında; Bilindiği gibi 2023 yılının Ağustos ayında memurlara seyyanen ödenen 8.077 TL. memur emeklisine yansıtılmamıştı. Yine 1 Ocak 2024 tarihinden itibaren ise; seyyanen ödeme 12.055TL ‘ye çıkarıldı. Bu ödeme ile emekli memur ile çalışan memur arasındaki fark uçuruma dönüştü.
Yine bilindiği gibi 1991 de yapılan düzenleme ile kamunun memuru ile işçisi arasında büyük maaş farkları oluşmuştu. Bu fark 2011 yılında 666 sayılı KHK (Kanun Hükmünde Kararname) ile biraz kapatılmıştı. Ancak bazı memurlar, sağlık personeli öğretmenler, doktorlar, akademik personel bu düzenleme kapsamı dışında bırakılmıştı. Aradan geçen 12 yıl sonra aradaki fark dayanılmaz bir hal alınca;  çalışanlar için işte bu son düzenlemeler yapıldı.
Şimdi ne oldu? Olan memurun emeklisine oldu
Memur emeklisinin maaşı yerlerde sürünmeye başladı. Çalışan ile emekli arasında yüzde yüz maaş farkları oluştu. Ancak kamu işçisi ile kamu işçi emeklileri arasında böyle bir fark söz konusu bile değil.
Bu memurlar 30 yıl boyunca, kamu işçisinin maaşını yarısını alabildiler. Şimdi ise emekli oldular; hem kamu işçilerinin hem de memurlarının maaşlarının yarısını alacaklar.

Adalet bunun neresinde?
Olan 35-40 yıl bir fiil çalışan ve emekli olan memura, öğretmene, hemşireye, doktora, polise ve üniversite mezunu emekli memura ve diğer bütün 657 sayılı kanun kapsamında emekli memura oldu.
Emekli maaşlarında adalet istiyoruz…
Kamudaki bu adaletsizliği ortadan kaldırmak için, seyyanen ödenen 12.055TLnin yaklaşık yüzde yetmişi oranında memur emeklisine seyyanen ödeme yapılmalıdır. Sorunun kesin çözümü için, bu seyyanen ödenen miktar kaldırılarak, memur ve emeklisinin maaşlarına dâhil edilmelidir.
Bu arada, SSK ve BAĞKUR’dan zorla emekli olabilen işçilerin, esnafların ve çiftçi emeklilerinin maaşları çalışma süreleri dikkate alınarak ailenin gelir durumuna göre yeniden düzenlenmelidir.
“Eşit işe eşit ücret” ilkesi doğrultusunda aynı bütçe ile çalışanlar arasında denge kurularak, emeklilerinde insanca yaşayabileceği bir düzenleme yeniden yapılmalıdır.
30 yıldan beri kamuda çalışma barışını bozan, üretim ve verim düşüklüğüne neden olan bu adaletsiz maaş ve ücret sistemine derhal son verilmelidir.

Başbakan Mesut Yılmaz’ın yaptığı kamu işçisi zammı;1991yılı tartışmaları;
“Temmuz ayının sonlarına doğru kamu kesiminde çalışan yaklaşık 500 bin işçinin yıllık yüzde 141 oranında ücret zammı alacağı belli oldu”…
“Aşağı yukarı 400 bin kişiye 25 trilyon verilmiş. Memura verilenin iki katı. Bu müesseselerin hepsi zarar edecektir. Şu anki zarar 15 trilyon. Bütçenin zaten 25 trilyon açığı var”. …Bu zamlarla birlikte kamunun 400-500 bin işçisi 2011 yılına kadar memurların maaşının 2,6 katı maaş aldılar.
2011 de yapılan düzenlemede Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın döneminde yapılmış. Son durumda öğretmenler, akademisyenler ve düz memurlar yeterince zam alamamışlar. (Hatta öğretmenler, akademisyenler eşdeğerleri bulunamadığı gerekçesiyle hiç iyileştirme alamamışlar) Aradaki fark bazı memurlarla 1,6 kata kadar zaman içinde indirilmiştir. En son düzenleme ile memurlara önce seyyanen 8077TL ödenmiştir. Daha sonra 1 Ocak 2024 tarihinde seyyanen ödeme 12 055TL ye çıkarılarak hemen hemen işçi -memur maaşları kısmen eşitlenmiştir.
Ancak bu durumda ödenen seyyanen olduğu için memur emeklisinin maaşları yerlerde sürünmeye başlamıştır. Biz eşitliği sağlama adına seyyanen en az 8000-8400TL eksik aldığımız farkları talep ediyoruz. Bu haklı talebimizi pirim gün sayısı, yaptığımız işlerimiz ve mesleğimiz- diplomalarımız açısından hak ettiğimiz için talep ediyoruz.
Aşağıda 2000 li yıllarda dönemin Başbakanı Sayın Bülent Ecevit bu durumu düzeltmek için ikinci defa memur maaşlarını gündeme getirip bu haksızlığı ortadan kaldırmaya çalışırken, koalisyon hükümeti dağılmış ve bu düzenlemeler yapılamamıştır. Aradan geçen bunca yıla rağmen bizi anlayabilen bir siyasetçi çıkıp masaya vuramamasının üzüntüsünü biz memurlar daha ne kadar yaşayacağız!!!...
1992 yılından geçerli olan bu adaletsizliğin keyfi ve seçim kazanmak için olduğunu biliyoruz. Bize yapılan haksızlığa son verilmesini istiyoruz. Hakkımız olanı istiyoruz. Hakkımız olduğu için istiyoruz.

Başbakan Ecevit dönemi düzenleme çalışmaları;
Anayasa Komisyonu Raporu
 Türkiye Büyük Millet Meclisi 
 Anayasa Komisyonu18.12.2000
 Esas No: 1/790 
 Karar No: 5 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Başkanlıkça, 15.12.2000 tarihinde esas komisyon olarak Plan ve Bütçe; tali komisyon olarak Anayasa Komisyonuna gönderilen “Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri Hakkındaki Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Yetki Kanunu Tasarısı (1/790)” Komisyonumuzun 18.12.2000 tarihli toplantısında Devlet Bakanı Sayın Hasan Gemici ve Başbakanlık temsilcilerinin katılımlarıyla görüşülmüştür.
Tasarı ile kamu hizmetlerinde etkinliğin artırılması ve ücret adaletinin sağlanması amacıyla Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verilmekte; yetki süresi üç ay olarak tespit edilmekte, kanun hükmünde kararnamelerin hazırlanmasında göz önünde bulundurulacak ilkeler belirlenmektedir. Tasarının daha önce Anayasaya aykırılığı ileri sürülerek iptal davası açılan ve Anayasa Mahkemesince bu istemin reddedildiği 12.3.1986 tarihli ve 3268 sayılı “Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri Hakkındaki Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Yetki Kanunu” göz önünde bulundurulmak suretiyle hazırlandığına gerekçede yer verilmektedir.
Devlet Bakanı Sayın Hasan Gemici Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin oldukça yoğun bir programı olduğunu, bu nedenle Hükümet programında belirlenen hedeflere ulaşmayı sağlayıcı düzenlemeleri bir an önce çıkarabilmek için kanun hükmünde kararname çıkarma yoluna başvurmanın zorunlu hale geldiğini ifade etmiştir. Bu hedefler arasında kamu yönetiminde ve kamu hizmetlerinde adaletli bir yönetim anlayışının benimsenerek, personel arasındaki ücret farklılıklarının giderilmesi de bulunmaktadır. Bu dengesizliğin giderilmesi ve ücret adaletinin sağlanması için ivedi bazı düzenlemelerin yapılabilmesi zorunludur. Bu tasarı Anayasanın kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermeyi düzenleyen 91 inci maddesinde belirlenen esaslar doğrultusunda hazırlanmıştır. Önemli, ivedi ve zorunlu durumlarda Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verilebileceği Anayasa Mahkemesinin çeşitli kararlarında da yer alan bir husustur.
Tasarının tümü üzerinde yapılan görüşmelerde,
– Kamuda 1 900 000 memur, 200 000 sözleşmeli personel ve 600 000 işçi çalıştığı,
– Amacın kamu çalışanları arasındaki ücret dengesizliklerinin giderilmesi olduğu ve bu amacı sağlayıcı düzenlemelerin kararnamelerle getirileceği,

– Tasarının Anayasaya aykırılık yönünden incelenmesi gerektiği, yerindelik incelenmesinin doğru olmayacağı,
–  Kanun hükmünde kararnamelerle ilgili Anayasada reform yapılması gerektiği,
– Anayasa Mahkemesi kararlarında getirilen ivedilik, zorunluluk gibi kriterlerin kararlarda tanımlandığı ve geniş kapsamlı olduğu,
–  Yetki istenen alan oldukça geniş kapsamlı olduğu için böyle bir yetkinin verilmesinin mümkün olmayacağı, Anayasada kamuya girişle ilgili bölümün kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verilemeyecek bölümde olduğu, Tasarıyla öngörülen alanın iptal edilen 4588 sayılı Kanunun alanından daha geniş olduğu, oysa yetki kanununun alanının belli olması gerektiği,
–  Kamu personelinin durumunun üç ay içinde düzeltilmesinin mümkün olmayacağı, İfade edilmiştir.
İncelenmekte olan Tasarının Anayasanın 91 inci maddesinde belirtilen amaç, kapsam, ilkeler, kullanma süresi ve süresi içinde birden fazla kararname çıkarılıp, çıkarılmayacağı hususlarını içerdiği ve Anayasaya aykırılık içermediğine dikkat çekilmiştir. Kamu kesiminde ücrette adaletsizliği gidermek önemli, zorunlu ve ivedidir.
Tasarı ile ilgili çalışmaların ertelenmesi yolundaki öneri Komisyonumuzca oy çokluğu ile reddedilmiştir.

Değerli Genel başkanlarım, değerli vekillerim, değerli kamuoyu; biz daha ne kadar bekleyeceğiz?...

Önerim, 657 kapsamındaki memur emeklilerinin durumunu yok sayan iktidar ve muhalefet partilerinin tutumlarını değiştirerek adaletten yana kanun tasarıları hazırlamanızdır.
Parlamentonun iktidar ve muhalefet milletvekillerinin hep BAĞKUR ve SSK’ lı emeklilerin maaşlarına takıldıklarını görüyorum, Bu emekli grubu içinde, aylık geliri sadece emekli maaşı olanlar var. Ticaret yapıp çok yüksek geliri olan evi, arabası, yazlığı ve kira gelirleri olanlarda var. Onların bu paraları hiç ihtiyaçları yok.
Diğer taraftan tek maaş alıp geçinemeyen ikinci iş peşinde koşan çok emeklimiz var. Biz bu emeklilerin gelir durumuna bakarak, maaşlarını üç katına çıkaralım. Ancak gelişmiş ülkeler, düşük gelirliler için belediye ve benzeri kurumlar üzerinden yardım yapıyorlar. Bizde zam isterken sapla samanı karıştırıyoruz. Yüksek geliri olanların emekli maaşını neden devlet yükseltsin. Emekli sandığının imkânları neden yok edilsin ki?
Yüksek gelirlinin neden düşük gelirliyle aynı maaşı almalarını savunuyorsunuz.

Bir de son düzenleme öncesinde kamuda memurun 2.5 katı (ikramiyeleri ile birlikte )maaş alan kamu işçileri vardı. Onların emeklileri 35-40 bin TL emekli maaşı alırken, aynı işleri yaparak daha uzun süre çalışıp emekli olan memur emeklilerinin 20-25 bin TL aldığını biliyor musunuz?
Türk-İş başkanı hep düşük maaşlıları öne çıkararak, yaklaşık 240 bin kamu işçisinin yüksek maaşlarını ve emekli maaşlarını perdelemektedir.
Hemen hemen aynı işleri yapan bu kamu işçileri ile birlikte çalışan memurlar arasında büyük uçurumlar oluştuğu için, 12.055TL memurlara seyyanen ödeme kararı alınmıştır. Durum bu kadar açıkça ortadayken memura verdiğinizi memur emeklilerine de vermenizi talep ediyoruz.
Memur emeklisine seyyanen en az 8400 TL ödenmelidir!..
(Daha öncesini 1991-2011 ve en son 2023-2024 de yapılan ve yapılmak istenen düzenlemeleri yazdım.)
Sizden talebimiz, 12 bin liranın yaklaşık yüzde yetmişi olan 8400 TL’nin bütün memur emeklilerine ödenmesidir.
TBMM'ne kanun teklifi vermenizdir. 

Memur emeklisinin sorununu Türkiye gündemine taşımanızdır.
32 yıldan beri haksızlığa uğrayan bu emeklilerimizin sesini duyurun!...

 


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum