BM'den Eşi Görülmemiş Rapor!...
BM’nin salı günü yayımlanan biyoçeşitlilik raporu, çevrenin giderek tahrip olmasının, hayvanlardan insanlara hastalık yayılması riskini artırdığı uyarısında bulundu.
16 Eylül 2020 - 17:22 - Güncelleme: 16 Eylül 2020 - 17:35
BM’nin Biyolojik Çeşitlilik Konvansiyonu (CBD) tarafından yayımlanan beşinci Küresel Biyoçeşitlilik Görünümü raporu, doğanın dünya genelindeki durumuna ilişkin yetkin bir genel bakış sunuyor. Rapor, iklim değişikliğiyle mücadelede ve uzun vadeli gıda güvenliğinde biyoçeşitliliğin önemine ve biyoçeşitliliği korumanın gelecek salgınları önlemek için hayati bir eylem olduğuna vurgu yapıyor. Çalışma, insanların doğa ile günümüzde kurduğu ilişkinin tehlikelerini düşünme konusunda bir teşvik ve uyarı niteliği taşıyor. Buna göre süregelen biyoçeşitlilik kaybı ve ekosistemlerde devam eden bozulma, insanların sağlığı ve hayatta kalması üzerinde çok derin sonuçlara yol açıyor.
CBD İcra Direktörü Maruma Mrema, "Doğa tahrip oldukça koronavirüs gibi öldürücü hastalıklar insanlar ve hayvanlar arasında yayılmak için yeni yollar buluyor. Pandemi, kısıtlı bir zaman diliminde de olsa, dönüşümlere yol açan değişikliklerin yapılması gerektiğinde yapılabildiğini gösterdi" dedi.
Bu yılın çalışmasının özellikle önemli olduğu düşünülüyor çünkü çalışma, BM’nin Biyoçeşitlilik On yılı başlangıcı olan 2010’da belirlenen ve çoğuna bu yılsonuna kadar ulaşılması planlanan 20 hedeften oluşan Aichi Biyoçeşitlilik Hedefleri için “final raporu karnesi” niteliği taşıyor. Raporda, “her şeyin alışıldığı gibi” olduğu bir dünyanın geride kaldığı ve çevreye verilen hasarın düzeltilmeye başlandığı bir dünya senaryosu çizen bir dizi “dönüşüm” ya da tavsiye yer alıyor. Rapor, ekosistemlerin yeniden inşası ve korunması, gıda sistemlerinin olumsuz etkilerini azaltırken üretkenliği artıracak şekilde yeniden tasarlanması, okyanusların sürdürülebilir şekilde yönetilmesi gibi önerilerde bulunuyor. Şehirlerin tasarımının da incelendiği raporda, kentsel alanlarda azaltılmış çevresel ayakizi, “yeşil altyapı”, çevre düzenlemeleri ile doğaya alan açmak gibi tavsiyeler veriliyor.
Rapor, BM’nin iklim değişikliğinin en etkin yollarından birisi olarak görülen doğa tabanlı çözümlere desteğini de güçlendiriyor. Bu çözümler, fosil yakıt kullanımını aşama aşama hızlıca sonlandırmanın yanı sıra biyoçeşitliliğe ve diğer sürdürülebilir hedeflere de olumlu katkıda bulunabiliyor.
Sağlık konusundaki endişeler ve hastalıkların hayvanlardan insanlara yayılmasıyla ilgili olarak ise tarım, kentsel çevre ve vahşi doğanın sağlıklı ekosistemleri ve sağlıklı insanları teşvik edecek şekilde “Tek Sağlık” dönüşümünden geçmesi çağrısında bulunuluyor. Küresel Biyoçeşitlilik Görünümü bulguları BM Genel Kurulu gözetiminde 30 Eylül’de düzenlenecek ve devlet başkanlarının katılacağı BM Biyoçeşitlilik Zirvesi’nde ele alınacak. Zirve, insanlığın biyoçeşitliliğin bozulmasıyla karşılaştığı krizi ve sürdürülebilir gelişme için biyoçeşitliliği geliştirici eylemleri hızlandırmaya duyulan acil ihtiyacı vurgulayacak. Kovid-19’un daha da yayılmasını önlemeye yönelik tedbirler kapsamında zirve sanal ortamda düzenlenecek. 2021 ve 2030 arası dönem için bir dizi hedef hâlihazırda tartışılıyor. Bu hedeflerin Mayıs 2021’de Çin’in Kunming şehrinde yapılacak Biyolojik Çeşitlilik Konvansiyonu Tarafları 15’inci Konferansı’nda (15th Conference of Parties of the Convention of Biological Diversity) görüşülmesi hedefleniyor.
CBD İcra Direktörü Maruma Mrema, "Doğa tahrip oldukça koronavirüs gibi öldürücü hastalıklar insanlar ve hayvanlar arasında yayılmak için yeni yollar buluyor. Pandemi, kısıtlı bir zaman diliminde de olsa, dönüşümlere yol açan değişikliklerin yapılması gerektiğinde yapılabildiğini gösterdi" dedi.
Bu yılın çalışmasının özellikle önemli olduğu düşünülüyor çünkü çalışma, BM’nin Biyoçeşitlilik On yılı başlangıcı olan 2010’da belirlenen ve çoğuna bu yılsonuna kadar ulaşılması planlanan 20 hedeften oluşan Aichi Biyoçeşitlilik Hedefleri için “final raporu karnesi” niteliği taşıyor. Raporda, “her şeyin alışıldığı gibi” olduğu bir dünyanın geride kaldığı ve çevreye verilen hasarın düzeltilmeye başlandığı bir dünya senaryosu çizen bir dizi “dönüşüm” ya da tavsiye yer alıyor. Rapor, ekosistemlerin yeniden inşası ve korunması, gıda sistemlerinin olumsuz etkilerini azaltırken üretkenliği artıracak şekilde yeniden tasarlanması, okyanusların sürdürülebilir şekilde yönetilmesi gibi önerilerde bulunuyor. Şehirlerin tasarımının da incelendiği raporda, kentsel alanlarda azaltılmış çevresel ayakizi, “yeşil altyapı”, çevre düzenlemeleri ile doğaya alan açmak gibi tavsiyeler veriliyor.
Rapor, BM’nin iklim değişikliğinin en etkin yollarından birisi olarak görülen doğa tabanlı çözümlere desteğini de güçlendiriyor. Bu çözümler, fosil yakıt kullanımını aşama aşama hızlıca sonlandırmanın yanı sıra biyoçeşitliliğe ve diğer sürdürülebilir hedeflere de olumlu katkıda bulunabiliyor.
Sağlık konusundaki endişeler ve hastalıkların hayvanlardan insanlara yayılmasıyla ilgili olarak ise tarım, kentsel çevre ve vahşi doğanın sağlıklı ekosistemleri ve sağlıklı insanları teşvik edecek şekilde “Tek Sağlık” dönüşümünden geçmesi çağrısında bulunuluyor. Küresel Biyoçeşitlilik Görünümü bulguları BM Genel Kurulu gözetiminde 30 Eylül’de düzenlenecek ve devlet başkanlarının katılacağı BM Biyoçeşitlilik Zirvesi’nde ele alınacak. Zirve, insanlığın biyoçeşitliliğin bozulmasıyla karşılaştığı krizi ve sürdürülebilir gelişme için biyoçeşitliliği geliştirici eylemleri hızlandırmaya duyulan acil ihtiyacı vurgulayacak. Kovid-19’un daha da yayılmasını önlemeye yönelik tedbirler kapsamında zirve sanal ortamda düzenlenecek. 2021 ve 2030 arası dönem için bir dizi hedef hâlihazırda tartışılıyor. Bu hedeflerin Mayıs 2021’de Çin’in Kunming şehrinde yapılacak Biyolojik Çeşitlilik Konvansiyonu Tarafları 15’inci Konferansı’nda (15th Conference of Parties of the Convention of Biological Diversity) görüşülmesi hedefleniyor.
FACEBOOK YORUMLAR