Bir "Nasîhat"!...

(“5 dakika tefekkür” ve “Dünyâ-Ahiret sırrı”):

Bir “nasîhat” edeyim, dedim “akıllı gence”;
“İlmihâl’i öğrenmek”, lâzım “herşeyden önce”;
Sonra “karar vermek”, “hedefe ermek” için!..
“Fâtih” gibi “azîmli”, “plânlı olmak fence”;
“Cep tel hastalığı”nı, bir kalem şöyle geçin!..

“Takım tutmak/top kafa”, “ömür törpüsü”dür hep;
“Çok şey verir” olsa da, “adam etmez her mektep”;
“İlim kendin bilmektir”, “edeb” illâ da “edep!..”
“Fâtih” gibi “azîmli”, “plânlı olmak fence”;
“İlmihâl’i öğrenmek”, lâzım “herşeyden önce!..”

“Sen nerde, hedef nerde?”, bilmek lâzım her ferde;
“Mutlak başarmak yoktur”; ilk “ân”da, “ilk seferde”;
Yeter ki sen “tohum at”, reddetmek yoktur “yerde!..”
“Fâtih” gibi “azîmli”, “plânlı olmak fence”;
“İlmihâl’i öğrenmek”, lâzım “herşeyden önce!..”

Bir “KPS” var malûm, “sınav/milyonlar” eler;
Bir “mermer” var, bir “damla”; azîm, taşları deler;
“Koşmak” yoksa “kuzu”da, boşu boşuna “meler!..”
“Fâtih” gibi “azîmli”, “plânlı olmak fence”;
“İlmihâl’i öğrenmek”, lâzım “herşeyden önce!..”

“Yüksek tahsil-kariyer”, çalışana “haktır-hak”;
“Az’m eden/gayret eden”, başarmıştır “muhakkak”;
“Yürü kulum!” denince, “Olur!.. Olmuştur mutlak!..”
“Fâtih” gibi “azîmli”, “plânlı olmak fence”;
“İlmihâl’i öğrenmek”, lâzım “herşeyden önce!..”

“Kararlı” ve “sebatlı”, olan daim kazanır;
“İlim-irfân” sahibi, “haklıya hakkın tanır”;
“Rabbim: Yürü!..” deyince, kul ben yaptın sanır!..
“Fâtih” gibi “azîmli”, “plânlı olmak fence”;
“İlmihâl’i öğrenmek”, lâzım “herşeyden önce!..”

KAYIKÇ’Ali diyor ki, “Bir nasîhat edeyim…
…Çok yaşadım/çok gördüm, 80’lik bir dedeyim!..
…Uzun lâfın kısası, atasözü/bir deyim:
“Fâtih” gibi “azîmli”, “plânlı olmak fence”;
“İlmihâl’i öğrenmek”, lâzım “herşeyden önce!..”

Ali KAYIKÇI (Âşık Derebahçeli)
İlkadım/SAMSUN