(“5 dakika tefekkür” ve “Malûmlar”a taşlama, mısra mısra haşlama):
* “En çok sevdiğim kimse, bana ayıp ve kusurlarımı haber verendir.”, “Biri benim yanlışımı görür de beni uyarıp o yanlışı düzeltmezse onda hayır yoktur, benden uzak dursun. O kişi beni uyarır ve yanlışın düzeltilmesi konusunda çaba gösterir fakat ben o söze ve kişiye itibar etmezsem, bilsin ki, artık bende hayır yoktur!..” (Hz. Ömer “r. anh”)
* “Kendi görüşünü beğenen kimse, doğruyu bulamaz.” (Hz. Ali “r. anh”-Türkiye Takvimi, 21.05.2021)
* “Saygılı Kardeşim! Kureyş kâfirleri uğursuzluklarını, aşağılıklarını, taşkınlıklarını arttırdığı zamanda, Müslümanları çekiştirici, kötüleyici şeyler uydururlardı. Peygamberimiz (aleyhi ve âlâ aleyhisselâtü vesselâm) İslâm şâirlerinden birkaçına kâfirleri kötülemelerini emir buyurdu. O şâirlerden biri, Resûlullah’ın önünde minbere çıktı. Herkese karşı kâfirleri kötüleyen şiirleri okudu. O Server (aleyhisselâtü vesselâm), ‘Bu kâfirlerin kötülüğünü açığa vurdukça, Rûhul-Kûds (Cebrâil aleyhisselâm) bununla beraberdir’ buyurdu.”; “Kitap, altın bir kafes, ilim içinde kuştur/Kafesi satın alan, kuşa sahip olmuştur.” (İmâm-ı Rabbânî (k. sirrûh)
* “Türkiye’ye gideceğim. Yeryüzünde iki Türk var ise, biri mutlaka benim. Ben Türk’üm, ama Jön Türk değilim.”, “Arabî nübüvvet lisanı, Osmanlıca devlet lisanı, Uydurukça ise cehennem lisanıdır.” (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî “rahmetullahi aleyh”; Van/Başkale, 1865-Ankara/Bağlum, 1943)
* “Bilgilerin doğru olması kâfi değil. Esas olan yazarıdır. Yazarının rûhâniyyeti satırların arasında dolaşır. Yazan ihlâslı birisi ise, okuyan istifâde eder. İhlâslı değilse, fâsıksa, habîs rûhu kitâba aks eder. Okuyan zarar görür de haberi bile olmaz. İşte, Müslümanlar böyle kitâpları okuyunca kalblerinde bir kararma meydana gelir. Kitâbı yazan, yazdığından daha mühimdir. Temiz su, temiz borudan geçerse temiz olur. Temiz su, pis borudan geçerse temiz olur mu? Pis borudan akan sudan şifâ olmaz.” (Hüseyin Hilmi Işık “rahmetullahi aleyh”; Eyüb,1911- Eyüb/İstanbul, 2001)
* “Bir saat kitap okumak, yarım saat sohbet etmek gibidir.” (Enver Ören “r. aleyh”; Denizli, 10.02.1939-İstanbul, 22.02.2013; Sohbetler; c. 1, s. 433, 461)
* “Kesinlikle uydurukça kelimeler kullanılmayacak.” (Nuh Albayrak-Gen. Yay. Yönetmeni; Türkiye Gzt. 02.03.2013, s. 16)
* “Ruhsal, parasal, soyut, boyut, yaşam, eğilim/Ya bunlar Türkçe değil, yahut ben Türk değilim! Oysa halis Türk benim, bunlar işgâlcilerim/Allah Türk’e acısın, yalnız bunu dilerim…” , “Bizce şiir, mutlak hakikati arama işidir… Mutlak hakikat Allah’tır…” , “Şiir, Allah’ı sır ve güzellik yolundan arama işidir… Şiir, türlü tecelli yoluyla Allah’tan gelir ve bütün bu perdeleri devirerek Allah’a yol açmaya doğru gider…” , “Şâir odur ki; renk, çizgi, ses, ahenk, hacim, pırıltı, ışık, buud, hareket, eda, mânâ, her tecelliyi şiir, şiiri de Allah için bilir…” (Necip Fâzıl Kısakürek r. aleyh”; Çile)
• 1 Aralık 1984: Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu, TRT’de yurttaş, yurt, ozan, yaşam, özveri, olanak, koşul, bilimsel, toplumsal, tarihsel, sırdaş gibi Türk Dilbilgisi kaidelerine aykırı olarak uydurulmuş kelimelerin kullanılması yasaklandı.” (Kronolojik Kültür, Sanat ve Tarih Ansiklopedisi-Oğuz Çetinoğlu; İst. 2011, Vatan Gazetesi Yay. C. 4, sy. 3.295)
Saygıdeğer Okuyucularımız!
Yukarıda, “serlevha” hâlinde sunduğumuz alıntıları okuduktan sonra fazla söze gerek görmüyor ve bu his ve düşüncelerle kaleme aldığımız aşağıdaki mısralarımız ile Sizleri başbaşa bırakalım istiyoruz. Kalbi sevgi ve saygılarımızla…
= = = (- 1 -) = = =
“Agop” ve “Ataç” öldü, “fikriyatı has mıdır?”
“Uydurukça bir lisan”, kalmış bir “miras mıdır?”
“TRT-Medya” ağzı, biçilmiş “libas mıdır?...”
“1 Aralık ...84”, “yasağı” nerde şimdi?
“Uydur uydur yaz, söyle”; “diyenler” sorma kimdi!...
“Agop” ve “Ataç” öldü, “ağızları” yaşıyor;
“Ateist-Deist kafa”, ortada dolaşıyor;
“Türk Dünyâsı” hayrette, dilimize şaşıyor!...
“1 Aralık ...84”, “yasağı” nerde şimdi?
“Uydur uydur yaz, söyle”; “diyenler” sorma kimdi!...
“Agop” ve “Ataç” öldü, “A. Nesin” de “zıbardı”;
“Ateist ve Deist”ti, “vakıf kuran/kibardı”;
Bir “bahçeye gömüldü”, “vakıf yanı mezardı!...”
“1 Aralık …84”, “yasağı” nerde şimdi?
“Uydur uydur yaz, söyle”; “diyenler” sorma kimdi!...
“Agop” ve “Ataç” öldü, “Ulus”la çok “göçen” var;
“Çamuriyet” ve “Sözcü”, şimdi bunlar “geçen” var;
“Kelime” “sözcük” oldu, sırada bak “hecen” var!...
“1 Aralık ...84”, “yasağı” nerde şimdi?
“Uydur uydur yaz, söyle”; “diyenler” sorma kimdi!...
KAYIKÇ’Ali diyor ki, “Dilden kalbe bağlar var…
…Beyni saran düşünce, köklü fikir-çağlar var…
…Ateist-Deist sözcük, yüklü günâh/dağlar var!...”
“1 Aralık ...84”, “yasağı” nerde şimdi?
“Uydur uydur yaz, söyle”; “diyenler” sorma kimdi!...
= = = (- 2 -) = = =
Hakkım vardır sormaya, “târih-millet aşkına”;
Ey “TRT TRT”, “bu inkârın nedendir?...”
“Kafanıza vurmaya, dönmüşsün bir şaşkına”;
“Saklama/yamuk yapma, yoksa Agop dedendir?”
“Arsız/Hayâsız bir dil, set kurmalı taşkına!...”
Hakkım vardır sormaya, bu “densizlik” niçindir?
“Ateist-Deist kafa”, gördük biçim biçimdir;
“Uydur uydur yaz-söyle, bu da başka geçimdir!...”
Ey “TRT TRT”, “bu inkârın nedendir?...”
“Saklama/yamuk yapma, yoksa Agop dedendir?”
Hakkım vardır sormaya, “hizmeti kime verdin?”;
“Örf-âdet-ahlâkımla, senin nedir bu derdin?”;
Sorumludur “yazanlar”; “müdür”, hatta “her ferdin!...”
Ey “TRT TRT”, “bu inkârın nedendir?...”
“Saklama/yamuk yapma, yoksa Agop dedendir?”
KAYIKÇ’Ali diyor ki; “Yazdı-Yazdım”(*), söyledim…
…Yanlış yapan kişiyi, kaç kez ikaz eyledim…
…TRT bu ısrar ne? Mısra mısra hep dedim!...”
Ey “TRT TRT”, “bu inkârın nedendir?...”
“Saklama/yamuk yapma, yoksa Agop dedendir?”
----------------------------------------------------------
(*): “Yazdı-Yazdım/1: Ali Kayıkçı (Edebî Eserlere Münekkit Gözüyle Cevaplar/Dergiler-Kitaplar)”; SAM-MED Yay. Ekim 2020, 504 sy.
“Yazdı-Yazdım/2: Ali Kayıkçı (Edebî Eserlere Münekkit Gözüyle Cevaplar/Dergiler-Kitaplar)”; SAM-MED Yay. Şubat 2021, 468 sy.
“Yazdı-Yazdım/3: Ali Kayıkçı (Edebî Eserlere Münekkit Gözüyle Cevaplar/Dergiler-Kitaplar)”; Bizim Samsun Gazetesi Yay. Ağustos 2021, 472 sy.


FACEBOOK YORUMLAR