2026 Bütçesi Yoksulluğun ve Adaletsizliğin Tescili
CHP Samsun İl Başkanı Mehmet Özdağ, Salıpazarı ve Ayvacık’ta gündeme dair açıklamalarda bulundu.
23 Aralık 2025 - 20:08
İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.
Bu söz bir temenni değil, bir devlet aklıdır. Devlet; tarlasını sürebilen çiftçisiyle, emeğinin karşılığını alabilen işçisiyle, geleceğinden korkmayan yurttaşıyla ayakta durur. İnsanını ezen, yok sayan, yoksulluğa mahkûm eden hiçbir düzen kalıcı olamaz.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin siyaset anlayışı tam olarak buradan beslenir. Biz bu ülkeyi üç temel ilkeyle ayağa kaldıracağımızı söylüyoruz:
Güçlü Yurttaş
Güvenli Gelecek
Kazanan Türkiye.
Güçlü yurttaş; boyun eğmeyen, hakkını bilen, emeğine sahip çıkılan insandır. Aynı zamanda köyünde üretmeye devam eden, toprağını terk etmeyen çiftçidir.
Güvenli gelecek; çocukların karanlığa, gençlerin umutsuzluğa, köylünün borca mahkûm edilmediği bir ülkedir.
Kazanan Türkiye ise; bir avuç ayrıcalıklının değil, üretenlerin kazandığı bir cumhuriyettir.
Değerli Hemşerilerim,
Bugün bu anlayışın tam karşısında duran bir bütçe Meclis’ten geçirilmiştir. 2026 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde AKP ve MHP’nin 320 kabul oyu, Cumhuriyet Halk Partisi ve Muhalefet Partilerinin 249 ret oyuyla yasalaştı. Bu sonuç sürpriz değildir. Çünkü bu düzen kendi kendine çalışmaktadır. Ama ortaya çıkan tablo şudur:
Bu bütçe, emekçiye yoksulluk, çiftçiye borç, sermayeye ve yandaşlara zenginlik bütçesidir. Asgari ücret açlık sınırının altındadır. Emekli aylıkları hayatta kalma ücretine dönmüştür. Faiz ödemeleri bütçenin en düzenli kalemi hâline gelmiştir.
Tarımda ise tablo daha ağırdır. Mazot pahalıdır, gübre pahalıdır, yem pahalıdır; ama ürün para etmemektedir. Çiftçi borçla üretir hâle getirilmiştir.
Bugün Salıpazarı’nda / Ayvacık’ta çiftçi aynı soruyu soruyor: “Ben üretiyorum ama neden kazanan ben değilim?”
İşte bu bütçe, o sorunun cevabıdır. Çünkü bu bütçe tarlada çalışanı değil, masada kazananı korumaktadır. Bu bütçede emekli yoktur. Bu bütçede işçi yoktur. Bu bütçede çiftçi yoktur. Bu bütçede köylü yoktur. Bu bütçede insan yoktur.
Ama bu bütçede rant vardır, israf vardır ve bir avuç insanın düzenini sürdürme iradesi vardır. Ormanlar, meralar, sular; üretim alanı değil, rant alanı olarak görülmektedir.
Bu bir yanlış hesap değildir. Bu bir zorunluluk hiç değildir. Bu bilinçli bir tercihtir. 2026 bütçesi teknik bir metin değil; açık bir siyasi tercihtir. AKP iktidarı bir kez daha üretim yerine ithalatı, çiftçi yerine aracıyı, halk yerine piyasayı seçmiştir.
Biz bu tercihi kabul etmiyoruz. Çünkü biliyoruz: Üreten kazanmazsa bu ülke kazanamaz. Çiftçi ayakta kalmazsa bu ülke ayakta kalamaz.
Bu bütçe Meclis’ten geçmiş olabilir. Ama Salıpazarı’nda / Ayvacık’ta, tarlada çalışan insanların vicdanından geçmemiştir. Bu düzen değişmeden ne tarım düzelir ne ekonomi düzelir ne de hayat düzelir.
Şunu herkes çok iyi bilsin: Bu ülke, üretenin diz çöktüğü bir düzenle yönetilemez. Çiftçiyi borca, emekliyi yoksulluğa, genci umutsuzluğa mahkûm eden bu anlayışın sonu gelmiştir.
Bu düzen değişecektir.
Bugün hukukun ve adaletin ağır biçimde aşındığı bir dönemden geçiyoruz. Seçilmişlerin cezaevinde olduğu, insanların aylarca iddianamesiz tutulduğu bir ülkede ne ekonomi düzelir ne de huzur gelir.
Cumhurbaşkanı Adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nun ve seçilmiş Belediye Başkanlarımıza yönelik süreç, yalnızca bir kişiye değil; halkın iradesine yöneliktir. AKP yargı kolları eliyle Milli İrade gaspıtır. Biz bu mücadeleden ve sınavdan kaçmayacağız. Köy köy, mahalle mahalle bu gerçeği anlatacağız.
Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak; toprağına sahip çıkan köylünün, emeğine sahip çıkan işçinin, geleceğine sahip çıkan halkın yanındayız.
Ve buradan açıkça söylüyoruz; Bu ülkeyi yeniden üretenlerin ülkesi yapacağız.
Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in dediği gibi Ne bir adım geri atacağız ne de bir kelime eksik konuşacağız.
FACEBOOK YORUMLAR