SURİYE'DE YENİ BİR OYUNA GELİNMEMELİ!

AKP döneminde uygulanan 'stratejik derinlik' politikası, Ortadoğu'da batağa saplanmıştır

AKP döneminde uygulanan “stratejik derinlik” politikası, Ortadoğu’da batağa saplanmıştır. Türkiye Libya’dan kovulmuş, Mısır’da istenmeyen ülke ilan edilmiş, Irak ve İran’la kötü olmuş, Suriye’de Esad yönetimiyle kanlı hale gelmiştir.
Bütün bu mantıksız, tutarsız, ilkesiz ve maceracı politikaların sonucu ülkemiz 2 milyonu aşkın bir mülteci akınıyla karşı karşıya kalmıştır. Türkiye şimdi AB’nin telkinleriyle yeni bir mülteci akınına daha sahne olmak üzeredir.
ABD ve Rusya’nın bir ölçüde anlaştığı Suriye politikası üzerine Türkiye’nin çok dikkatli hareket etmesi gerekmektedir. Rus savaş uçaklarının tacizlerinin ardından atılması gereken adımlar titizlikle atılmalı, bu konuda ABD, NATO ve AB’nin teşviklerine aldanmamalıdır.
AKP SARAYIN VESAYETİNDEN KURTULMADIKÇA İSTİKRAR OLMAZ
AKP iktidarının, 13 yılın ardından istikrardan bahsetmesi abesle iştigaldir. AKP, Saray’ın vesayetinden kurtulmadığı müddetçe, siyasetin normalleşmesi mümkün değildir.
Bu seçimde AKP’nin oylarının düşmesi yönünde tahakkuk edecek bir sonuç, AKP’nin üzerindeki vesayetin sorgulanması sonucunu doğuracak, böylece AKP de, Türk siyaseti de rahatlayacaktır. Şurası açık seçik ortaya çıkmıştır ki; bugün istikrarın önündeki en büyük engel, vesayet altındaki AKP iktidarıdır.
1 Kasım seçimlerinde Türk milleti otoriterleşme eşiğini aşıp diktatörlüğe yönelen ve iktidarı kimseyle paylaşmak istemeyen AKP’ye ciddi bir uyarı verecek, istikrarın çatışmadan ve kutuplaşmadan değil, anlaşma ve uzlaşmadan geçtiği ortaya çıkacaktır.
SANDIKLARIN TAŞINMASI, CİDDİ BİR EGEMENLİK SORUNUNA İŞARET EDER
Anayasal bir değişiklik yapılmadan sandıkların taşınması mümkün değildir. Bu gerçeği daha önce Sayın Cumhurbaşkanı da dile getirmiş, Yüksek Seçim Kurulu da sandıkların taşınamayacağına karar vermiştir.
Bir ülkede sandıkların olması gereken yerlerinden taşınması, ciddi bir egemenlik sorununun varlığına işaret eder. Sandık götüremediğiniz yerde, devlet varlığı ve otoritesinden bahsedemezsiniz. Bu ülkede en zor şartlarda kurulan sandıkları, uyguladığınız sözde çözüm süreciyle kuramaz hale geldiyseniz bunun bir hesabı olmalıdır.
Bu kapsamda MHP’nin Anayasal bir tedbir olarak önerdiği sıkıyönetim teklifine kulak tıkayanlar, sandık taşıma konusunda da yanlış yoldadırlar.
AKP SÖZDE ÇÖZÜM DİYE PKK’YA GÖZ YUMMUŞ, BU TABLOYU İNŞA ETMİŞTİR
Sözde çözüm sürecinde yollara, menfezlere ve şehirlere döşenen bombalar patladıkça, evlatlarımız her gün şehit edilmeye başladıkça, dün süreç diye diye her şeye göz yumanlar, bugün yine suçu başkalarına atma telaşındadırlar.
Sözde çözüm sürecinde Valilere operasyon yapmayın talimatı veren AKP iktidarıdır.
Askeri kışlaya, Polisi karakola hapseden AKP iktidarıdır.
Aman sürece zarar gelmesin diye teröristle dost olan, kendi tabirleriyle akreple kardeş olan, Oslo’da ve İmralı’da pazarlık masası kuran, Dolmabahçe’de mutabakata varan ve böylece terör örgütünün yerel asayiş birimi kurmasına, vergi ve haraç toplamasına, mahkeme kurmasına, hendek kazmasına ve yol kapatmasına yol veren AKP iktidarıdır.
Şimdi tekrar kandırıldık, diyerek suçu Valilere, Askere ve Polise atmakla kurtulamazlar.
1 Kasım hesap günüdür ve şehitlerimizin vebalinde ihmali olanlar sandıkta hesap verecektir.

Kaynak Medya 061