MAALESEF HERKES DOST DEĞİL

'KIRSAL KESİM EKONOMİSİNİ AYAĞA KALDIRACAĞIZ' Başkan Yılmaz Dikbıyık Beldesinde düzenlenen kahvaltılı toplantıya katılarak kendi gündemi ve seçimlere yönelik önemli açıklamalar yaptı

“KIRSAL KESİM EKONOMİSİNİ AYAĞA KALDIRACAĞIZ”


Başkan Yılmaz Dikbıyık Beldesinde düzenlenen kahvaltılı toplantıya katılarak kendi gündemi ve seçimlere yönelik önemli açıklamalar yaptı. Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz işadamı Mustafa Akkiraz’ın ev sahipliği yaptığı kahvaltıda Dikbıyıklı hemşerileri ile bir araya geldi. Kahvaltıya ayrıca Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Turan Çakır, AK Parti Çarşamba İlçe Başkanı Mahmut Çekiç, Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, Dikbıyık Belediye Başkanı Kenan Ayan, AK Parti Samsun İl Yöneticileri, gençlik ve kadın kollarının yöneticileri ve üyeleri, bazı belediye meclis üyeleri ve adayları ile Dikbıyık sakinleri ile partililer katıldı.


ŞEHİRLER İNSANLARI ŞEKİLLENDİRİYOR


Başkan Yılmaz toplantıda yaptığı konuşmada şehirlerin hayatının, insanların hayatıyla mukayese edilemeyecek kadar uzun olduğunu söyleyerek, “Şehirler binlerce yıl yaşıyor. İnsanlarsa o şehirlere bir takım hatıralar bir takım eserler bırakıyor. Hanlar yapıyor, hamamlar yapıyor, parklar bahçeler yapıyor. İşte bizde geçtiğimiz 15 yıl içerisinde bir şeyler bırakmaya çalıştık. Bu süre içerisinde değiştirdiğimiz, kattığımız bazı şeyler oldu.  İnsanlık yapıyor, bırakıyor ve şehirlerde insanları uğurluyor. İnsan hayatını şehirlerin ömrü ile mukayese ederseniz bir hayli kısa. Şehirler mi insanları etkiliyor, yoksa insanlar mı şehirleri etkiliyor diye bir tartışma yapılıyor şehir planlamacıları ve mühendisleri arasında. Bizim Başbakanımız, insanlar şehirleri değil, şehirler insanları etkiler diyor. Şehirler insanlara şekil verir diyor. Şehirlerin insanlara şekil verdiğinin en güzel belgesi, en güzel kanıtı her şehirde,  her farklı bölgede, insanların konuşmasının şivesinin değişikliğidir. Belki biz farkında değiliz ama Termeli ve Çarşambalı arasında da bir şive farkı var. Hatta Çarşambalı ile Samsun'da yaşayan arasında da bir şive farkı var. Yani yaşadığı yer insanın şivesini, konuşmasını farklılaştırıyorsa kim bilir daha nelerimizi değiştiriyordur. Şehir kısacası bir uygarlık, bir medeniyet noktası. Orada yaşayan insanlarda o medeniyetin tarihten beri biriktirdiği çeyiz sandığı gibi biriktirdiği o büyük birikimin izlerine kısacık ömürleri içersinde verebildikleri katkıları verip yok olup gidiyorlar. Onun için de bir iz bırakmak lazım. Şehirlerde yaşadığımız bu süre içerisinde bu çeyizi sandığının içerisine bizlerinde bir şeyler koyması lazım. Şehir ve insanın böyle sosyolojik bir ilişkisi var.” Dedi.

SAATHANE MEYDANI ASLINA KAVUŞUYOR


‘Bizlere bırakılan mirası da değerli kılabilmek, bunun değerini bilebilmek lazım’ diye konuşan Başkan Yılmaz, “Mesela Saathane Meydanının içinden geçerken bugünlerde görebileceğiniz ancak 10-15 gün sonra göremeyeceğiniz, 15 gün sonra gördüğünüzü de 1 ay sonra göremeyeceğiniz bir süreç var. Şu anda orada yıkımlar sürüyor. Bunun sonucunda ortaya Saathane Meydanının orijinali çıkacak. Saathane Meydanında ilk zamanları sadece şunlar varmış; ortada bir saat kulesi, hemen ilerisinde Büyük Cami, biraz bu tarafa giderseniz bir hamam, hamamın yanında bir medrese ve medresenin yanında da bir han. Yani o dönemde Samsun’a dışarıdan gelen bir tacirin ihtiyacı olan her şeyi oraya yan yana yapmış o zamanki medeniyet. Yapmış ama biz ne yapmışız? Bu güzel dörtlü tarihi dokuyu adeta ortadan yok etmişiz. Bu güzelim binaların etrafına tenekeden kulübeleri adeta asmışız. Adeta onların yakasına kancalarla takılmış gibi duran pis pis binalarla çevreleyip yok etmişiz bu eserleri. Bu güzelim tarihi gölgelemek, çirkinleştirmek için adeta bir yarış yapılmış. Biz bu tarihi arastayı aynı eskiden olduğu gibi tüm güzelliği ve ihtişamı ile yeniden Samsun’un ve Samsunluların, Samsun tarihinin bir parçası haline getirmek için çalışıyoruz.” Diye konuştu. 

MAALESEF HERKES DOST DEĞİL


30 Mart’taki seçimlerin hazırlıklarını sürdürdüklerini dile getiren Başkan Yılmaz, “Bütün seçimler önemlidir ama 30 Mart’a giden süreçte yaşanan bu türbülans, bu hareketlilik, bu karmaşadan da anlaşılıyor ki bu seçimler daha farklı ve önemli. Bu seçimlerde Türkiye'nin tökezletilmesi, azıcık önünün kesilebilmesi için mümkünse bir şeyler yapalım diyen unsurların büyük çabasını ve ahlaksızca saldırılarını görüyoruz. Bütün dönemlerde buna benzer şeyler olmuştur. Bu dönemde ise daha cüretkâr, daha saygısızca oluyor. Herkes Türkiye'nin dostu değil, herkes herkesin dostu değil maalesef. Bu keşke böyle olmasa, daha güzel bir dünyada insanların birbirini engellemeye çalışmadığı, insanların birbirini tökezletmeye veya ayağının altında çukur kazmaya çalışmadıkları bir dünya olsa keşke. AK Parti bu süreçte böyle bir güçlüğü aşmaya çalışıyor” şeklinde konuştu.

BAZILARI HAYAL EDER, BİZ YAPARIZ


“Hiç kimseyle ilgili, hiç kimsenin niyeti ve gayreti ile ilgili veya söyledikleri ile ilgili hiçbir yerde hiç bir ortamda hiçbir platformda değerlendirme yapmaksızın, kendi yapacaklarımızı ve kendi vizyonumuzu ortaya koyarak bu kulvarda koşuyoruz.” Diye devam eden Başkan Yılmaz, “ Ben şahsen böyle yapıyorum ve birçok Belediye Başkanı kardeşime de aynı şeyleri tavsiye ediyorum. Çünkü ‘ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.’ Biz işlerimizi anlatırız. Zaten hizmetler bizi anlatır sizlere. Hayatta hiçbir şey üretmemiş, yapmamış insanlar bütün yapılmışların eksiğini gediğini konuşurlar. Kendi yapacaklarının da bugüne kadar yapılmışların en iyisi olacağını hayal ederler. İnsan tabiatında vardır bu ama uygulama hiçbir zaman böyle değildir. Hayatın içine girdiğimizde pratik sizi başka şeylerle karşılaştırır. Onun için o insanların böyle konuşmalarını da bizi incitecek şekilde bize yönelik kırıcı ve saygısızca söylemlerini de dinlemiyoruz. Ben kendi yoluma, kendi işime, kendi planlarıma ve programıma konsantre olmuş bir şekilde koşturuyorum.” Dedi.

BU COĞRAFYAYI DÜNYAYA TANITMAMIZ GEREKİYOR


Önümüzdeki 2014’ü 2009’a bağlayan ilk beş sene içerisinde Samsun'daki temel belediyecilik hizmetleriyle ilgili konuları belirli bir sisteme bağladıklarını ifade eden Başkan Yılmaz sözlerini şöyle devam ettirdi; “Bu belirli bir sistem ve programda gidecek. Ama biz özellikle kent ve artık birer mahalle statüsünde olan köylerimizdeki ekonomik gelişmelere öncelik vermek istiyoruz. Bu konulara daha fazla zaman ayıracağız. Samsun'un ekonomisi sadece organize sanayi bölgelerinde ve küçük sanayi sitelerinde üretilen ürün ve hizmetlerden ibaret değil. Bütün bu mahalle haline gelen köylerimiz ve 17 ilçemiz var. Buralarda olan bütün potansiyelleri harekete geçirerek, bugüne kadar yeterince ele alınmamış olan kırsal kesim ekonomisini harekete geçirmeye yönelik bir program var kafamızda. Bu program Samsun'un İktisadi hayatının geliştirilmesi ile ilgili bir proje olacak inşallah. Bunun içinde turizm var, bunun içinde eğitim var ve özellikle de tarım var, hayvancılık var, aracılık var, balcılık var, bodur meyvecilik var özellikle tarıma dayalı sanayi var. Dünya güzeli bazı turizm değerlerimizin temizlenip birer hizmet bölgesi yani turizm bölgesi, birer turizm heyecanı haline getirilmesi ile ilgili ciddi düşünce ve projelerimiz var. Ayvacık gibi Kolay gibi Kuş Cenneti gibi, Lâdik Kayak Merkezi gibi bir takım yerlerin, birer turizm destinasyonu, birer turizm bölgesi, birer turizm tanıtım fragmanı haline getirilmesine yönelik bir programa önümüzdeki bir sene içerisinde başlayacağız. Buraları tanıtmak adına ulusal medyayı da kullanarak daha etkili bir tanıtım faaliyetine ihtiyacımız var. İl Özel İdaresi imkânlarıyla yapılan küçük tesisleri daha da geliştirerek, büyüterek Büyükşehir Belediyesi’nin ortaya koyacağı işletme anlayışıyla oraları lokanta ve konaklama tesisleri ile işleyerek oraların birer turizm potansiyeli haline getirilmesini düşünüyoruz. Tabi sadece oraları yapmak değil, yoğun bir şekilde Arap ülkeleri, Kuzey Irak, Suudi Arabistan ki oralardaki turizm potansiyelinden yararlanmamız lazım. Şimdiden oralarla temas halindeyiz, temaslarımızı yoğunlaştıracağız. Oralara bizzat gideceğiz, oralardaki turizm acenteleriyle görüşeceğiz, oradan grupları her şeyini biz karşılamak üzere üç gün beş gün onları misafir etmek üzere buralara getireceğiz. Bu alanları gezdireceğiz, bu alanlarla ilgili potansiyellerimizi onlara tanıtacağız. Buraları, bu coğrafyayı bilmiyorlar. Bu eksiliğimizi gidermemiz lazım. Önümüzdeki beş sene içerisinde sağlığımız elverdiği oranda bütün gayretimizi göstererek Samsunumuzu geleceğe taşımak için bir koşturmanın içerisinde olacağız.”