Bayraktar'ı Dinledim!...


Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Erdoğan Bayraktarla İstanbul’daki bürosunda uzun bir sohbet yaptık.
Bana ilk sözü hani bir zamanlar özellikle birisine kızdığımızda Hint fakirleri derdik ya!
Şimdi bakın o Hintliler yazılımda dünyaya kafa tutuyorlar.
Trabzon’da arazi kısıtlı, yatırım yapacak arazi yok denecek kadar az…
Bu şehre yazılım götürmemiz şart.
Çünkü, köklü geçmişi 4000 yıllık tarihi var.
Ülkemizin en eski lisesi benim de mevzun olduğum Trabzon Lisesi.
Osmanlı döneminde yapılmış oradan mezun olmak üniversite eşdeğer hale gelmişti…
Bir zamanlar oradan mezun olanlar, bu ülkede Bakanlık, milletvekilliği, ilim adamı, bilim adamı vali ve üst düzey bürokrat yapmışlardı.
Trabzon lisesinde gidip gelirken şehrin merkezindeki varoşlar diye adlandırdığımız Zağnos ve Tabakhane vadilerinin üstünden aşağı baktığımda evlerin birbirini içine bakıyordu ve derdim ki buradan yerli, yapancı turistler Trabzon’un bu vadilerini çekip anlatsa ne kadar yanlış olur diye düşünürdüm…
TOKİ Başkanlığına ilk geldiğim yıllarda Trabzon Valiliğinde karşılaştığım zamanın belediye başkanı Volkan Canalioğlu’na biz parayı verelim siz bu vadileri istimlak edin, yıkın kaldırın biz yeşillendirelim dedim.
Hemen orada bir protokol yaparak orada yaşayanları Yıldızlı ve Bahçecik TOKİ konutlarına taşıyacağız.
Ancak birçoğu taşınmak istemedi. Parasını istedi hemen ödedik. Mahkemeye koştular onu da ödedik.
Çok kısa zamanda yaptırdık…
Bir baktık ki son 50 senede bu şehirde büyük çaplı bir hastane yapılmamış. İlin siyasilerine bize yer gösterin hastane yapalım dedik.
Kaşüstü’nde bulunan Kanuni Eğitim ve Araştırma hastanesinin arazisini devir aldık hemen ihale ettik.
Akçaabat’ta Karayollarına ait bir arazi bize gösterdiler denize sıfır biz burayı beş yıldızlı bir otel yapalım dedik. Size başka yerde hastane yapalım dedik istemediler. Şimdi önünde sürekli kaza oluyor, üst geçit çözüm değil diyorlar.
Uluslararası yolun üzerinde kazalar oldukça fazla olur önleme bayağı zordur. Bir çözüm inşallah bulunur.
Yenimahalle’de yıllarca Tekel deposu olarak kullanılan arazi özelleştirme idaresinin istedik aldık ve çok güzel bir Ağız ve Diş Sağlığı merkezi yaptık.
Hemen hemen tüm ilçelerimize küçük çapta hastaneler ve TOKİ konutları yaptık. Çok uygun fiyatlara sattık.
Bu şehir benim şehrim.
Ne yapsak azdır dedik...
Siyaseti bıraktık ama hizmeti bırakmadık…
Bu şehre çok borcumuz var dedik.
Moloz mevkiinde Alemdar Külliyesini başlattık. Orası yalnız bir cami değil.
Resim ve Sergi Sarayları ile piyano ve her türlü enstrümanı çalınacak müzik salonları ve dershaneleri ile tam bir küllüye yapıyoruz dedi.
Sözleri bitse de eski Bakan Bayraktar’ın bu şehir olan hizmetleri bitmeyecekmiş gibi görünüyor.
Kendisine uzun ömürler diliyoruz…
Ainesi iştir kişinin, boş lafa bakmıyoruz biz!