Bir Dayatma Daha Tarihin Karanlık Sayfalarına Gömülmüştür!

Hükümet ile yetkili konfederasyon Memur-Sen arasında imzalanan 6. Dönem Toplu Sözleşme, Resmi Gazete’de yayınlanmış, Sözleşmeye göre; üye sayısı yüzde 1'i aşmayan sendikaların üyeleri, 400 liralık toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanamayacağı ifade edilmiştir.


Bir Dayatma Daha Tarihin Karanlık Sayfalarına Gömülmüştür!

Toplu sözleşmede memur ve memur emeklilerinin maaşlarında artırım yapılması gerekirken, yetkili sendikanın teklifi ile %1 Sendikalaşma oranı getirilmiştir. Peki bunu getirilmesinin asıl amacı neydi. 6. Dönem Toplu Sözleşmelerinde kazanım elde edemeyen Memur-Sen üye istifalarının önüne geçe bilmek, sahada Memur-Sen, Kamu SEN ve KESK harici sendika kalmaması için böyle bir oyunun içerisine gitmiştir. 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde sendika iş kollarına getirilen %1 üye sayısı şartıyla sendika üyesi olamayan Cumhurbaşkanlığı, MİT Mensupları, Yargı Mensupları, Asker, Polis, Gardiyan, Memur Emeklileri vb. 4 milyonun üzerindeki kamu çalışanı sendika aidatı adı altında yapılan 400 TL ödemeden yararlanamayacaktır. Günümüz ekonomisi göz önünde bulundurulduğunda, sendika aidatı kapsamında getirilen ücretten yararlanamayan kamu çalışanlarının da seçimlerde mutlaka tepkisi de ortaya koyacaktır. Sendika aidatı uygulaması bu şekliyle toplumsal ve çalışma barışını fazlasıyla zedelemiştir. 2022 yılı ocak ayında uygulanacak sendika aidatı ödemesini hayat bulmaması için Eğitimde Çalışanlar Birliği Sendikası olarak ilk günden tepkimizi koyduk ve alanlara üyelerimizle birlikte indik, AK Parti dâhil olmak üzere bir çok siyasi yetkiliyle, Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile görüşmeler gerçekleştirdik. Delinin biri kuyuya bir taş atmış, kırk akıllı çıkarmaya çalışır timsali memur, memur emeklileri mağdur olmasın diye gece gündüz mücadele ettik.
Sözde yetkili sendikanın teslimiyetçi ve de sığ politikası sonucu yaşanmaz bir hayatla baş başa kalan memur ve memur emeklisi adeta kaderine terk edilmiş ve hakları masada savunulmamışken birde bizler gibi sendikalarında sesi kesilmek istenildi.  Memuru fakirliğe iten bağımlı sendikacılığın iflası yaşanan gelişmelerle kaçınılmaz olmuştur. “Refahtan payımızı, gelirden hakkımızı aldık” deme pespayeliğinde bulunan sözde yetkili sendika, yoksullaşan hayatların yegane sorumlusu olmuştur. Bugün yoksulluk sınırının çok altında kalarak hayatları çekilmez hale gelen kamu çalışanlarının sığınmak istedikleri limanları –sendikaları- da, ellerinde bulundurdukları yetkiyle hukuksuzca bitirmeyi hedefleyen %1 garabetini savunur oldular.
Kanunsuzca yürürlüğe koymak istedikleri yüzde 1 barajını sendikamızın da içinde bulunduğu birçok bağımsız sendika sözleşmenin iptali ve yürütmenin durdurulması için Danıştay’a dava açmışlardır.  Danıştay 12. Hukuk Dairesi açılan davaların konusuyla ilgili kararını oybirliğiyle vermiş, %1’lik baraj tarihe karışmıştır. Tüm kamu çalışanları hangi sendika üyesi olursa olsunlar, 400 liralık toplu sözleşme ikramiyesini alacaklardır. Karar tüm sendikalar için emsal karar niteliğinde olup, dava açmış olsun veya olmasın tüm sendikaları kapsamaktadır. Adalet ve hak yerini bulmuş, hukuksuzluğa dur denilmiştir. Adaletin tecelli ettiği kararla sözde yetkili sendikanın ellinde artık herhangi bir argümanı kalmamıştır. Alicengiz oyunuyla kurdukları bu düzenek feraset sahibi sendikaların akılcı müdahalesi ve mücadelesiyle birlikte son bulmuştur. Psikolojik olarak çöküş içinde olacak sözde yetkili sendikanın var olan iç karışıklıkları ve iç çatışmaları daha da yaygınlaşmış olacaktır.

Bu kararın iptaline sendika üyelerimiz adına sevinmiş olsak ta, yasa kapsamında sendika üyesi olamayan ve Sendika aidatından yararlanamayan, Cumhurbaşkanlığı, MİT Mensupları, Yargı Mensupları, Asker, Polis, Gardiyan, Memur Emeklileri vb. 4 milyonun üzerindeki kamu çalışanının mağdur olmasına hicap duymaktayız. Ekonominin zor bir süreçten geçtiği bu günlerde sendika aidatı yerine taban aylığa yansıyan 100 TL tüm memur ve memur emeklilerine yarar sağlayacaktı.
Kamu çalışanlarını yeni sendikacılık anlayışına ve kendilerini aldatanlarla yol yürümemeleri için bizlerle birlik olmaya davet ediyoruz; Daha fazla eşitsizliğe ve ayrımcılığa sürüklenmemek için;  Yoksulluğu her anında ve bedeninde hissetmemek için; Zorluğa ve sefalete daha fazla sürüklenmemek için, insanca yaşamayı;  Hakça bölüşmeyi; kariyer ve liyakat esasları öngörülerek amirin değil, çalışanın;  siyasetin değil üyenin; patronun kılıklı insanların değil, emeğin, emekçin olacağı yeni anlayışa davet ediyoruz.  Bizlerde biliyoruz, alışkanlıklardan ayrılmak zor olsa da yeni denizlere kulaç atmak hem daha keyiflidir, hem daha özgürcedir.
Artık Kamu Çalışanlarımız gerçeği görmelidirler ve üyesi bulundukları sendika ile olan bağlılıklarını yeniden gözden geçirerek, sendikalarını sorgulamalı ve geleceklerini karartmamalıdırlar.  Tüm kamu çalışanlarımız Toplu Sözleşme Masasında kendilerini temsil eden, çalışanları enflasyona ezdiren ve örgütlenme özgürlüklerini ellerinden almaya çalışan bu sendikadaki üyeliklerini askıya alarak eğitimde Çalışanlar Birliği Sendikası çatısı altında buluşmaya davet ediyoruz.